19 Aralık 2015 Cumartesi

19 ARALIK 2015 CUMARTESİ

CD leri harici harddiske aktarıyordum. (ayşe büyüyüp bunları okuduğunda bu 2 şeyin ne olduğunu hatırlayacak mı acaba)
sırası gelen ve en üstte olan CD yi görünce hemen tanıyıp, bu benim CD deyiverdi. üzerinde hiçbir tanıtıcı resim veya yazı yoktu. sadece marka ve ayşenin okuması imkansız "29 ekim nazarbocukları" yazısı... geçen sene kısa süre gittiği kreşte kendisine verilen tören CDsini görür görmez tanıdı. bu çocukların beyninin nasıl çalıştığını anlamak çok zor.
bu arada okumak demişken; istesek hemen okumayı yazmayı öğrenecek. heceleyerek birşey yazdırıyorum. yazıyor. zaten aklına esen harfleri yanyana yazıp bana okutturuyor bir süredir.
ablası burda... onunla pek bi mutlu... muzipliği ve şımarıklığı iyice ele aldı. ama ngatif anlamda değil. çok tatlı... son süreçte çok sayıda yeni oyuncağı oldu. ben de "bir süre için yeni oyuncak almak yok" dedim. itiraz etmedi, kabullendi ama bir zaman sonra "cem abiye gidip oyuncak bakalım demeye başladı. "almayacaz ki, niye bakalım" dediğimde, "ben biliyo zaten almayacağımızı, gidip bakalım, neler varmış görelim, beğenelim" diye karşılık verdi. tüm gün benle bunun müzakeresini yürüttü. en sonunda gece annesiyle eve girmeden "cem abi" sinin dükkanına girmişler. muradına ermiş.
"zaten" en çok kullandığı kelime... "zaten hanım" diye isim taktım ayşeye...
bu arada; geçen haftalarda eklemeyi unuttuğum birşey daha var. zeytin toplamaya gittik birkaç kere ayşeyle... ihsan amcasını pek sevdi. acayip iyi araları. hatta "sen bizim eve gel" diye epey ısrar da etti. ama maalesef çocuk amcasının adını ahmet sanıyordu. insan kardeşiyle görüşemezse olacağı bu. içim acıdı.
cuma günü onu yağhaneye götürdüm. zeytinin nasıl zeytinyağına dönüştüğünü gösterdim. en çok zeytin merdiveni ilgisini çekti. arşimet merdivenini kendi kaydıraklarına benzetmesi çok hoştu.  

17 Aralık 2015 Perşembe

17 ARALIK 2015 PERŞEMBE

Bugün kızıma sürpriz yaptım. daha önce isteyip sonra unuttuğu, (zaten neredeyse hiçbirşeyi üstelemiyor.) oyuncak yazarkasayı aldım. Dün ablası gelmişti. kızım da ablasını çok özlemişti zaten... bana, abalamın okulu ne zaman bitecek diye bile sormuştu. dünkü abla sürpizinden sonra bu da geldi. çok hoşlandı. gözlerini kapattırdım vermeden önce... sevinç gösterisi yerine hemen oynamaya koyuldu. oyuncak ta süper hakkaten... herşeyi var... para, kredi kartı, sesli, ışıklı, acayip birşey... galiba gerçek hesap makinası bile var.

neyse; annesi geçenlerde olan birşeyi anlattı. kızımın (bir çok şeyde olduğu gibi) diğergamlıkta da bana çektiği ortaya çıktı. annesiyle hadiye hanıma ziyarete gitmişlerdi. orada, büyükler " hiç te oyuncağımız yok. çocuk sıkılmasın" falan diye konuşmuşlar kendi aralarında... evin oğlu tuna ayşeye boyama kalemi vermiş. ayşe resim falan çizmiş her zamanki gibi... sonra, tuna, kalemleri ayşeye hediye etmek istemiş. ayşe kabul etmemiş, benim evde kalemim var demiş. tuna alması için ısrar edince, "başka çocuk gelirse canı sıkılır" demiş.

  

16 Aralık 2015 Çarşamba

16 ARALIK 2015 ÇARŞAMBA

günler rutin... sabah ayşeyi okula bırak, öğlenleyin al... günün kalanını evde geçir. bazen, işim olduğunda annesi alıyor ve öğleden sonrayı karakolda geçiriyor. hava iyiyse, okul çıkışı okul parkında 10-15 dakika oynuyoruz mutlaka... ayşe kaydıraklarla oynuyor. o kaçıyor ben de peşinden koşup onu yakalamaya çalışıyorum. "hakala hakal" diye bağırıp bağırıp koşuyor. dün kaydırağa ip merdivenden tırmanırken v benden de kaçarken. kıçüstü yere düştü. yaklaşık 1 metreden.. neyseki birşey olmadı. biraz ağladı sadece... sonra oyuna devam etti.

bugün ise, arabanın arka kapısı açık kalmış, ayşe kapıyı açıp kendi inmişti. bu sefer açmaya çalışırken, ben diğer kapıyı açıp indirmiştim. o sırada açılmış ama örtük kalmış olmalı... araba hareket halindeyken kapı aniden açılmış. neyseki ara sokakta ve yavaştık. ayşe hemen uyardı. durup kapaıyı kapatmak için indim. o sirada ayşe kapıyı kapatıp  hemen kilide basmış. kapı iyi kapanmamış olmasına rağmen açılması imkansız. kilit var. akıllı kızım, tehlikeyi görüp hemen kilide basmış. kilidi ayşeye açtırıp kapıyı güzelce kapattım.
bu işlerin olmasına sebep olan market alışverişinde ise önce 1 şey istedi aldı. sonra ikinci birşey alabilir miyim diy sordu. bir defaya mahsus izin verdim. aldı. başka zaman 2 tane olmaz ama dedim. cevap hazırdı. olmayacak ki zaten...
bu kıza yeni isim takmamız gerekecek... BAYAN ZATEN... veya  ZATEN HANIM...

GUGA dan sonra bu da uyar...

13 Aralık 2015 Pazar

13 ARALIK 2015 PAZAR

Ayşe çok ama çok bilmiş... artık hata da kabul etmemeye başladı. bugün kumbarasındaki paralarını saydı ve 28 tane olduğunu söyledi. annesi yanlış olduğunu söyleyince inat ve ısrar etti. tekrar saydılar. 19 tane çıktı. ayşe hanım, kendisinin 19 dediğini, annesinin yanlış söylediğini iddia ediverdi. bu bi arıza mıdır, bilmem... ama bunun üzerinde çalışmalıyım. bu huy derinleşmemeli...

muziplik zaten dizboyu... abisiyle bile didişebiliyor. yılan çizip ve kesip bizi korkutuyor. çaktırmadan şakalar yapıp duruyor. hakkaten çok muzip...

önceki gün, ğpembe köpek almıştık. dün de peluş oyuncsk isteyince almadım. suratını görmek lazımdı. ha ağladı ha ağlayacak... kızardı suratı... sadece 1 tane istiyormuş... almadım. eve gelirken arabayı ona kullandırdım uyumasın diye... arabada neredeyse uyuyordu. evde uyku muyku kalmadı.

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...