25 Eylül 2016 Pazar

25 EYLÜL 2016 PAZAR

Pazar sabahı uyanmış. Okul var mı diye sormuş ve tekrar uyumuş. Sonra annesiyle ben, beraberce uyandırdık. “beni aya uçur” filmini açtım. Büyük bir heyecanla seyretti. Astronomi ve uzay merakı aynı benim gibi... astronotlara “baz” diyordu ya; filmin sonunda “gerçek baz” çıktı ve kendini tanıttı. Böylece kızım gerçek “buzz aldrin”i görmüş oldu.
Konuşmasını anlatmalıyım. “v” harfi sıkıntılı.. “var” yerine “hay” diyor ama “mavi” derken “havi” diyor. Çözeemedim bu kızı.. en kolay ve ilk telaffuz ettiği ses olan “m”yi mavide söyleyemiyor. Ma-vi şeklinde hceleyince söylüyor ama hızlı söyleyişte “havi”ye dönüşüveriyor.

Çokbilmişliği berdevam.. birisinin kendisine birşeyler öğretmeye kalkışması ayşe açısından kabul edilemez. Ayşeye çaktırmadan öğreteceksin. Yoksa ben biliyorum deyip kestiriyor. Bu sıkıntı olmaz inşallah okulda...

bugün "buz patni gösterisi" sergiledi. önce bir bilet verdi ve bileti oyuncak laptopundan ve yazarkasasından okutarak koltuk numaramı buldu. yerime oturmamı sağladı. (abisiyle gittiği sinemaların etkisi olsa gerek) sonrada balemsi bir gösteri yaptı. parmaklarının ucuna yükselmeye çalışması harikaydı.    

24 Eylül 2016 Cumartesi

24 YLÜL 2016 CUMARTESİ

sabah uyandı ve koltuğa uzandı her zamanki gibi... televizyonda disney açtım. bir süre sonra peynirli yumurta pişirdim. yedi. peynir koyduğumu bilmiyor. bilse yemez. peyniri ağzına sürmüyor. bir de üstüne kahvaltıda akıtma yedi. içine şokella sürdü. ceviz koydu. abisine aldırdığı balığın sorumluluğunu bana yıkmaya başladı. annesi de balığın sorumlusunun kendisi olduğunu ve her sabah yem vermek zorunda olduğunu söylemesiyle son derece canı sıkıldı. atarlanmaya başladı hemen... canını sıkan gelişmeler olduğunda hemen ergene bağlıyor. annesi evi temizlerken, o da vileda ile paspas yaptı. yalnız suyunu sıktırmayı bilmiyor. ben nasıl yapılacağını gösterdim. nasıl yapılacağını hemen öğrendi ama ben biliyorum diye posta koymayı da ihmal etmedi. biliyorum derkenki edası görülmeye değer...   o kadar kendinden emin ve üstten bakar bir tavrı var ki... bir gün bu durumu videoya kaydetmek lazım..

23 EYLÜL 2016 CUMA

Bu sabah okula ben bıraktım. artık okula bırakışlarda hiç problem yok. hatta bir an önce okula gitmek istiyor. akşam ise ayşenin isteğiyle abisi aldı okuldan..
bu arada,yaz bitince iştahı açıldı.

22 Eylül 2016 Perşembe

22 EYLÜL 2016 PERŞEMBE

Okul dönüşü cantık istedi. geçen sene sık sık yerdik. param olmadığı için alamayacağımı söyledim. "yarın o zaman dedi. yarın da olmaz dedim. hiç sesini çıkarmadı. ama karnı aç belli ki.. nitekim eve gittiğimizde de şokellalı ekmek istedi. mantı verdim. afiyetle yedi. bu blogda yazdıklarımı annesine okurken yorumlar yaptı. aklına limon ağacı resmi geldi. kağıt kalem alıp bize göstermek için limon ağacı çizmeye koyuldu. siniri geçtikten sonra limon ağacını bize göstermeye karar vermişti geçen gün...

21 EYLÜL 2016 ÇARŞAMBA

artık tam gün okul var. akşam evde kendine ev yaptı. Ablasına göndermek için video çekti.
2 tabak mantı yedi. İştah iyi.

20 EYLÜL 2016 SALI

Geçen günkü lafıyla başlayayım. "öyleyse doğurmasaydınız beni" bunu, annesi ablasına saygılı davranmasını istediği zaman söylemiş. asla ama asla kendi doğrularının sorgulanmasını kabul etmiyor. ona yönelik her eleştiri şiddetli tepkisini doğuruyor. erken ergenlik yaşıyor gibiyiz.

sabah arabayla ayşeyi okula bırakacaktım. araba çok uzağa parkedilmişti bir önceki gün. annesiyle ayşe beraberdi parkettiklerinde, amma uzağa parketmişsiniz dediğimde, "Ne yani, yolun ortasına mı parketseydik" cevabını verdi bacaksız.

havalar serinlediği için ilk okul günü bir karar verdi ve bundan sonra hava durumuna bakıp şemsiye almadan çıkmayalım dedi.

annesinin doğum günü pastasını çok sevdi. çikolatalı... annesi için haftalar önce çizdiği elmas resmini hediye etti. ama kendi doğum günü için aynı pastadan istedi. yatcaz kalkcaz doğum günü olacak dedi. biz de daha 60 gün olduğunu söyledik. 60 günün çok uzun bir süre olduğunu algıladı ve kendi doğum gününe küstü. kutlamayacakmış.

bu arada, okulun ilk günü bir kolye imal edip öğretmenine hediye etti. hediye verme merakı var. herkese hediyeler veriyor.
bugün ablasını adapazarına götürdük. yolda araba oyunu oynadık. ayşe bir süre sonra su koyverdi. ve "k" ile başlayan bir kelime söylemeyi reddetti. hayvan veya uzay kelimesi söylemekte ısrar etti. biz de oyunun kuralını değiştiremezsin diyerek kabul etmedik. bir tafra, bir sinir, anlatılır gibi değil.. kudurdu istediği olmadığı için.. bizi çizeceği limon ağacı resmini göstermemekle bile tehdit etti. yurt kapısında kediyi gösterip bu ne diye sordum. kedi diye cevap verdi. ben de hem "k" ile başlayan hem de hayvan olan kelime söyledin. oyuna devam edebiliriz dedim. tuzağa düştüğüne çok bozuldu.
ama sonra dönüş yolunda hakkaten de uzay ve hayvanlı araba oyunu oynadık. "gezegen, göktaşı ve jüpiter" kelimelerini söyledi. bendeki uzay merakı ayşede de var. kelime hazinesi de çok geniş. çok şaşırtıcı laflar ediyor. köftecideki oyun alanında kaydırağın tepesindeyken, "tavana değecek hale geldim" diyebiliyor veya, ben annesiyle arabanın yaptığı hızı çok gösterdiğini konuşurken, "eski arabamız çok daha dengeliydi" diye lafa girebiliyor.

mutlaka yazmalıyım. artık sipariş veriyor. "bunu da bloguma yaz baba"

12 Eylül 2016 Pazartesi

12 EYLÜL 2016 PAZARTESİ

Bugün bayram... Ayşe fiyakalı elbiselerini giydi. bayram el öpmeleri konusunda hala tutuk geçen bayram gibi... ama dedesinin elini öptü. eskiden olduğu gibi önce alnına sonra dudaklarına değil, doğru sırayla.. bugün, abisine söylediği sözü duydum. abisi barfisk çekip kaslarını gösterince "merak etme, kızlar seni beğenir" demiş. komik kız..
köye, elcıvaya gittik. diğer çocuklarla oynadı. keyfi yerindeydi.
dün ise keyfi hiç yerinde değildi. gölyazıya gitmiştik. bize çok kızdı ve küstü. "beni gene çok kızdırdınız" "benle uğraşmayın" falan gibi sözlerle hepimize fırça üstüne fırça attı. tüm gün bize sırtını döndü.

10 Eylül 2016 Cumartesi

10 EYLÜL 2016 CUMARTESİ

Sabah kahvaltıdan sonra evde kendine muayehane oluşturdu ve çocuk ve bebek doktoru oldu. yazmayı unutmadan, eklemeliyim. geçen hafta bana akvaryum var mı diye sormuştu. ben de yok demiştim. anlaşılan abisine de bu konuyu açmış. abisi bir japon balığıyla çıka geldi. akvaryumsuz uyduruk kaplarda balık besliyoruz. cam bir kasenin çeperlerine içerden görülecek şekilde balığın canı sıkılmasın diye ayşe çizdiği resimleri  yapıştırdı. her sabah uyanır uyanmaz ayşe balığı besliyor. ayrıca abisi kaykayının tekerleklerini küçük bir tahtaya monte edeip ayşe için kaykay oluşturdu. ayşe oturarak biniyor.

9 Eylül 2016 Cuma

09 EYLÜL 2016 CUMA

Bu akşam, disney kanalında her cuma olduğu gibi film gecesi vardı. Ayşe evin ışıklarını söndürüp, patlamış mısır yaptırdı ve evde sinema konsepti oluşturdu.
Dün ise, konkonu botanik parka gezmeye götürmüştük, göndermeden önce.. bütün çocuklar sulama fıskıyelerinin altına girip sırıksıklam oldular. ayşe üstünü çıkarıp şortla kaldı. bir de su kanalına girdi. tamamen sırılsıklamdı. ayrıca parkta bol bol bisiklet bindi.

6 Eylül 2016 Salı

06 EYLÜL 2016 SALI

Bugün ayşe ablası ve annesiyle dışardayken, "bu bursada kaybolmak zor." demiş. annesi, "sen heryerini biliyor musun bursanın" diye sorunca da "sanırım biliyorum" demiş. bacaksıza bak...

konkon bizle 1 haftadır. gündüzleri konkonla bilgisayar oyunu oynayıp duruyorlar. bir de birkaç aydır huy edidiği, kızıp kendini odaya kapatması var. trip atıyor. içeri kimseyi de sokmuyor.

kanıt adındaki csi (adli tıp) dizisine merak sardığını söylemiş miydim. "ganıt başladı mı" diye sorması bir alem...

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...