Öğlen eve döndüğümde beni kapıda karşıladı. Su dolu biberonunu gösteriyor ve o meşhur parmaklarını birleştirerek ve elini dikerek avucunu gösterme hareketini yaptı. İtiraz etme hareketi yani. Olmaz, hayır deme hareketi. Olumsuzlama hareketi. Bu şu demek: Biberonun içinde su var ve su istemiyor. Biberonda başka ne olur? Süt.
Yani evde süt yok, süt al...
Hemen alıp geleyim dedim. Ben de gelecem diye atladı. Beraber gittik. Süt aldık. Bir de sürpriz yumurta aldı. Giderken birşey dikkatimi çekti. Sokaklarda karşıdan karşıya geçerken sağa sola bakıyor. Demek öğretmeyi becermişiz. Anayollarda da trafik ışıklarındaki yeşil yürüyen adamı ayırt ediyoruz ve dikkat ediyoruz. trafik eğitiminin büyük kısmı tamam demektir. Yalnız motor sesinden ürkme hali eskisi kadar yoğun olmasa da devam ediyor. Araba motoru sesi duyduğunda bi telaş, tedirginlik ve ani bi hareketlenme göze çarpıyor. Eskiden panik seviyesinde tepki verirken şimdi yumuşadı biraz. zamanla tamamen hale yola koyacaz inşallah. Dönüşte bi motosiklet geldi karşıdan. O vesileyle bunları yazdım. Marketten dönerken hemen kucak istedi. Ben de artık seni taşıyamıyorum. sadece merdivenlerde kucağıma alayım. yolda yürü. dedim. Bundan sonra kucak isteyeceksen seni dışarıya çıkaramam çok yoruluyorum seni taşırken, kucak istemek yok tamam mı? dedim. Kafasını aşağı yukarı sallayarak onaylama hareketi yaptı. Bakalım sözünü tutacak mı?
Akşam geç vakit eve geldim. Ağlayan zırlayan bi Ayşe karşıladı beni. Bütün gün böyleymiş. Yemekte de problemli idi. Kucağıma oturdu. Ne bana doğru dürüst yedirdi ne kendi yedi. Çok yorgun olduğum için yemekten sonra hemen yattım ama ayşenin huysuzluklarının sesi geliyor. baktım olcak gibi değil, dışarı gezmeye gidelim dedim. hemen hazırlanıp kapıya dikildi. Huysuzluğu da bitiverdi. Arabaya biner binmez huy edindi, hemen teybi açıyor. arka koltuktan uzanıyor ve teybin açma düğmesine basıyor. Bowling oynamaya karar verdik yolda. Bowlingte benim atışlarımın hepsini Ayşe attı. Aslında herkesin atışlarını Ayşe yapmak istedi ama zor zahmet sırayla atılacağını ve sırasını beklemesi gerektiğini anlatabildik. Topları kucaklayıp fırlatması görülmeye değer. hele bir seferinde bovling topunu yere koyup futbol topu gibi ayakla vurarak yuvarlaması harikaydı. saatler boyunca durmaksızın bowling oynadı (!) sadece biizm kulvara değil başkalarının kulvarlarına da top yuvarladı. Bir zaman sonra kulvarların yanındaki oluklardan yuvarlamaya başladı kasıtlı olarak. Bowling salonundaki görevli çocuklar masuscuktan kızıyorlar. Bizimki bozuluyor ama onlar sırtını döner dönmez hemen topları alıp atmaya başlıyor. Tüm gece Ayşenin ortalığa saçtığı topları topladı çocuklar. Bir de sadece turuncu topları seçiyor hafif oldukları için.
Futbol bilardo karışımı bir yer vardı. Oraya götürdük te rahat rahat bowling oynayabildik. Topları eliyle ayağıyla vurup durdu. Atladı zıpladı. Çok eğlendi. Ama tertip hastalığı burada da belli etti kendini. deliklere kaçan topları mutlaka çıkarttırdı. her deliği tek tek kontrol etti.
Asmerkez kapatmak için bizi bekliyordu çıktığımızda. Sürekli benim kucağımda, ailenin diğer fertlerine acayip gıcık nedense. Ya kucağımda ya yanımda. Yanından uzaklaşamıyorum. hemen baba diye sesleniyor. eve geldik. evde de benim ayağımda sallanmak için ısrar etti. Şu anda saat 02 yi 10 geçiyor ve hâlâ ayağımda sallanıyor. iyice dalmasını bekliyorum. birkaç kere ayağımdan indirmeyi denedim, hemen gözünü açtı.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
22 EKİM 2017 PAZAR
sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...
-
bugün kızımı okul çıkışına kadar hiç görmedim. Okuldan ben aldım ve kozahana gittik. Ben iş konuşurken o da resim boyadı. Bugün “A” harfini...
-
Bugün bir sürü şey oldu. (Gene) gecikerek yazdığım için birçok şeyi yazamayacağım. bütün gün evdeydik. geceki kulak ağrısından eser yok....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder