Annesi de uyandıktan sonra laptopun başına oturdu. Orada ona Pepee videosu açtık. Annesi saçına toka taktı diye ortalığı ayağa kaldırdı. Ağlayıp bağırdı. Neyse ki sonradan sakinleşti. Pepee seyrediyor. Aslında uykusunun gelmiş olması gerekiyor şu sıralar.
Gene banyoya girdi. daha doğrusu ben yıkanırken o da girmek istedi. Küçük kuvetini doldurduk . Çok uzun bi süre suyun içinde oynadı. Parmaklarını gösterdi gene buruştu diye.. En sonunda saçını şampuanladı kendi. Bir de kafasını elleriyle sabunlaması yok mu, çok şeker. Sevgiyi çağırdım görsün diye. Çıktıktan sonra bir uyudu pir uyudu. Uyandığında saat 18.00 i geçiyordu.
Uyandıktan sonra birlikte pazara gittik. Ayşeyi bebek arabasına koyup pazara gitmeyi seviyorum. Torbaları arabanın koluna takıyorum. Yük olmuyor. Ayşe de tezgahlardan meyveleri alıp alıp yiyor. İlk defa vişne yedi. Beğenmiştir eminim ekşi ekşi. Kayısı yedi, kiraz yedi. Eve döndük. Merdivenlerden yürüyerek çıkmayı kabul etmedi. Kucak istedi. hem torbalar hem Ayşe . İflahım kesildi. Eve geldiğimizde babanne evdeydi. Onu görünce sevindi. Onunla bayağı oynadı.
akşam yemeğinde yumurta yedi. Bu arada çok garip birşey yaptı. Ayak baş parmağına yumurta döküldü. O da ayak başparmağını ağzına soktu. hem de birkaç kere. hem de ayaktayken. Birşeyi atlamıştım. onu da yazayım. Gece annesi Berenin telefonunu kurcalayınca beren kızıp sandalyeyi yere fırlattı. ayşe de çok korktu. Ağladı. Kucağıma alıp balkona çıkardım. Orada biraz teskin ettim de sakinleşti. Yoksa bayağı içli ağlıyordu. ayrıca arkamızdaki parkta kibariye konseri vesilesiyle şimdiye kadar gördüğüm en uzun havai fişek gösterisini seyrettik. Çok hoşuna gidiyor havai fişeklerin patlaması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder