20 HAZİRAN 2014 CUMA

sabah uyanınca hiç ses çıkarmadan arka odaya koştu. birkaç gündür sabah bağırmaları kendisine azarlama olara dönünce taktik değiştirmiş. peşinden gittim. ne istediğini sorunca koridorda yüzükoyun yatıp zırıldamaya başladı. ben de yalnız bıraktım. ablasına oyuncak hikayesi açtırıp yanına yatmış. benden de hüt istedi. sonrasında şokellalı ekmek hazırladım. gündüz oyuncaklarıyla oynadı. maviş bebeği ata biner gibi havhavın üzerine oturttuyor falan... beraber küçük peluş bi oyuncağı birbirimize atma tutma oynadık. son zamanlarda "bebe" takıntısı başladı. şimdiye kadar yazmayı ihmal ettim ama birkaç haftadır küçük olan herşey "bebe" oldu. öğlen ayağımda salladım,uyudu. uyandığında kalemleriyle birşeyler izmeye başladı. kaleni çok bastırıp kırınca, azarladım. küsüp arka odaya kaçtı. sonrasında kalemi kim kırdı dediğimde havhav dedi. suçunu da kabul etmiyor hanfendi... sadece bu değil, hoşuna gitmeyen herşeyin suçlusu havhav.. bir ara herşeyin suçlusu abiydi..  bugün bime gittiğimizde aldığı kuş lokumunu değişik varyetelerle yiyişi çok ilginç. havaya atıp ağzıyla yakalamaya benzer bir hareket yapıyor. tabiii hvaya atmadan... haammm diye de ses çıkarıyor. maçlar sırasında minika demesi hiç hoş değil.. halbuki tüm gün çocuk kanalları açıktı. bu arada; çocuk kanalları arasında tercihte bulunabiliyor. ttt veya minika diyor. henüz yumurcak diyemiyor ama orada da niloya'ya bayılıyor.