5 Kasım 2013 Salı

06 KASIM 2013 ÇARŞAMBA

sabah saat 8 gibi uyandı. uyanır uyanmaz hemen kanal değiştirtti. biberonuna süt doldurup verdim. içmek yerine süt kutusuyla oynamaya başladı. sonra koltuğa yatıp tv seyretmeye başladı. biraz sonra kalktı. Tv de keloğlan seyrederken çizmeli tilki diye bi karakter elbiselerini kaybedşyordu. bana, parmağıyla işaret ederek ve tişörtünü sıyırup göbeğini açarak onu tarif etti. ardından da kazağımın fermuarını sonuna kadar çekip yakalarımı kaldırdı. sonra tekrar yattı. birden kalktı ve TV yi işaret ederek zırlamaya başladı. ne istediğini anlamadım. kanal değiştirdim olmadı. zırlayarak arkasından gittim. koridorda beni itleyerek kovdu. annesinin yanına yattı. yarım saat kadar sonra giydirdim.Annesi giydirememişti.. parka gittik. salıncak, kaydırak, tahtıvavalli üçlüsüne bindi. sallanırken yerde bulduğum bi tüyle yüzünü gıdıkladım. eliyle yüzünü saklayıp kahkahalar attı. kayarken "VUYA" diye bi ses çıkarıyor. ayrıca her kayışından önce yerden 2 avuç taş alıp avucuma koyuyor. ben de onları kaydırağın başına koyuyorum. onlarla beraber kayıyor. 15 dakika kadar parkta oynadıktan sonra babanneye gittik. sıkıntısız bi şekilde içeri girdi. evden çıkmadan ne kahvaltı ne çiş.. hiçbiri yoktu. orda halletmiştir inşallah...
Gündüz babanesi "ayşe" dedirtmiş ama sadece bir kere.. tekrarlaması istendiğinde "guga" demiş sırıtarak.. akşam evde oynarken bir bröşürü dürerek dürbün yaptı ve onunla baktı etrafa kendiliğinden... ablasıyla ve benle kovalanmaç oynadı. sehpanın altına veya battaniyenin altına saklanıyor kaçıp... uykusu var... gene erken uyuyacak. biz de banyoya soktuk. zaten yıkanmaya dünden razı.. hemen girdi. küvetinde oyuncak hayvanlarıyla oynadı. hayvanları suyun altında tutuyor. sonra "iiiy, iyyy" diyerek sayıyor ve havaya doğru fırlatıyor. sular sıçrıyor etrafa.. küvetten suya atlatıyor hayvanları falan... tüm bu oyunlara beni de dahil etti. sürekli küvetin başındaydım. göndermedi beni. duşakabinin kapısını da kapattırmadı. oysa eskiden kapatır kendi başına oynardı. saçını bana yıkattırmadı. annesine yıkattırdı ama yıkanırken ağladı. saçının yıkanmasından hoşlanmıyor. o sinirle bizi terkedip ablasının yanına gitti. onun yanına yattı. sonra kalktı.salonda annesinin kucağında uyudu.
Unuttuğum hem de daha önceden de mutlaka zkretmiş olmam gereken bi gelişmeyi aklıma gelmişken aktarayım.
Akşam annesiyle merdivenden çıkarken elektrikler kesilmiş ve bizimki karanlıktan korkup ağlamaya başlamış. alt kat komşular kapıyı açmış ta biraz ışık gelince sakinleşmiş. halbuki, şaşırtıcı olarak karanlıktan hiç korkmazdı. karamlığa girdiğimizde hiçbirşey olmamış gibi davranır. kendi başına karanlık odalara girer çıkar, hiç umursamazdı küçüklüğünden beri.. hatta ben çok şaşırırırdım, zira insan içgüdüsel olarak karanlıktan korkar. Bizimki hiç iplemiyordu. Karanlıkla ilgili korkmasını gerektirecek birşey olmadı bildiğim kadarıyla... sanırım TV den falan kaptı karanlık ve korku ilişkisini.. siyah renge "vööö" diye isim takması falan... suçlu keloğlan olabilir. onda var böyle sahneler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...