22 Ekim 2017 Pazar

17 EKİM 2017 SALI

sabah gene beni korkutmaya çalıştı ama salona girişini yakaladım. Kahvaltının ardından dünden kalan ödevini yapmaya başladık. K-E ve L harfleri öğrenilmiş henüz.. bunlardan oluşan kelimeleri okumaya çalışıyor. Heceleri teker teker okumayı bir şekilde becerdi ama iki heceyi birleştirmek nerdeyse yarım saatimizi aldı. Mesela; KA ve LE.. ayrı ayrı okuyor. Ama ikisini birlikte okutana kadar göbeğim çatladı. Bir de; doğruyu içinden fısıldayarak söylüyor ama yüksek sesle söylemiyor. Ben de, “içinden söylediğin doğru, niye söylemiyorsun” diye üsteliyorum. Bugün hece kavramını öğrettim. Hemen kaptı.
Ama heceleri okumakta zorlanıyor. Hele heceleri birleştirmekte yaşadığımız sıkıntı anlatılır gibi değil... LE ve KE yi ayrı ayrı ayrı okuyor. İş birleştirerek okumaya gelince ses yok. Birleştiremiyor. Hele bugün AK ve LA hecelerinde yaşadığımız sıkıntı anlatılmaz. En sonunda gözünden yaş bile geldi. Suratı düştü. Ve hiçbir şekilde AKLA kelimesini okuyamadı. Hatta heceleri bile tek başına okuyamadı. Ödevin en sonuna denk gelmesine yoruyorum. Konsantrasyonu iyice dağıldı herhalde.. ya da inşallah öyledir... öğlen gene sırtımda götürdüm okul yolunun yarısına kadar... okul kapısında ecrinle birbirlerini görünce ikisi de pek heyecanlanıyor. Harçlık vermeyi unuttuğum için ilk ders okulda kaldım. Pencereden sesleri duyuluyor. Tesadüfe bakın ki; bugün ders çalıştırırken okul harici öğrettiğim sesli harfler konusu işlenmeye başlandı. Akşam eve gelirken tostçu amcasından tost almış. Evde yedi ama sonrasında kustu. Tüm gece ne yediyse, ne içtiyse hepsini kustu. Bir ara hastaneye bile gitmeye niyetlendik. Su bile içse kusuyordu. En sonunda kucağımda uyudu.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...