sabah geç uyandı.. uyandıktan sonra da değişik bir güne başlangıç yaptık... ne çişe oturdu ne kahvaltı etti ne de TV açtırdı.
hytyy5t5775ththfdgcehtjhubtjdfhjfjffjfgkbgkffldllfngjkfkrrofırfrt0tkıııugııfkfkklfşfşggşgşkglkdvjkfkkkgkjbkdkglbkkbö övöö ö mv cod bjmmbkbvkkdkfkfkkbgkfkfgokglvlgşgkkşllnlb şbkcljcjcjvvvcn m mmmm kmm mm m n jgggggggggggvvj
salonda biraz oyalandıktan sonra annesinin yanına yatağa gitti. oradan bana telefon ediyor.. konuşuyor.. annesi ve abisiiyle yatakta boğuştu. neşesi yerinde... acayip derecede annesine benzetmeye başladım. sevgi ise "ben bu kadar güzelmiyim ki" diyor. çok ama çok sempatik.. tavşan gibi.. aynı annesi... (şimdiki hali değil)
yatakta abisiyle boğuşurken ağlamaya başladı birden... ağzını bir yere çarptı herhalde... abisiyle birlikte fırına gittiler. kahvaltıda ablasının böreğinin tamamını yedi. kendine alınan pizzanın ise yarısını... unutmadan, kahvaltıdan hemen önce bir toka takılması vardı. 3 kişi toka taktık. abisi bacaklarını, ben kollarını tuttum. annesi toka taktı... bağırış, çağırış... şu anda ortalıkta dolanıp duruyor. küçük televizyonu indirtti dolabın üstünden.. açtık Trt çocuk seyrediyor arka odada... büyük kızım "git kızına bak" deyince arka odaya gittim. ufaklık, ablasının ayakkabılarını ayağına geçirmiş, bağlamaya çalışıyor. biraz sonra "baba baba" diyerek yanıma geldi. kanal değiştirmiş. düzeltmemi istiyor. uykusu geldi herhalde.. ayağımda sallayacam... bu arada sadece baba ve anne kalmış konuşmasında... abi ve aba silinmiş gitmiş... ama artık konuşmaları vurgulu... özellikle "baba" çok çeşitlenmiş. seslenme babası, çağırma babası, kızma babası, sevinme babası falan... ayağımda sallamama rağmen uyumadı. ortalıkta dolandı durdu. çok geç uyudu ve çok geç uyandı. burgaza gittik. yolda kipaya uğrayıp keçeli kalem ve resim defteri aldık. ama boş resim defteri yerine boyama kitabını tecih ediyor. resim defterine duvardaki sarkaçlı saatin resmini çizdim.. görünce saati gösterip tik tak dedi. kağıda yuvarlak çizip içine göz burun ağız yerlştiriyor. yalnız kulakları yanakların olduğu yere düz çizgi olarak koyuyor. kafanın dış çeperine kulak çizmesini öğrettim. iyice dışarı çizdi.. "bağımsız federe kulak" çiziyor. çok canım sıkıldı, itiraz ettim ama ayşeye görünmeden gizlice sıvıştık ağlamasın diye.. benim fikrim ağlasa üzülse bile her zaman çocuklara karşı açık ve şeffaf olmak.. kandırmamak...
arkamızdan ağlamamış...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder