16 Eylül 2013 Pazartesi

16 EYLÜL 2013 PAZARTESİ

Sabah problemli uyandı.. ama öyle böyle değil... daha önceleri de probemli, sıkıntılı falan yazmıştım ama bu seferki bambaşka... zaten sinyallerini veriyordu birkaç gündür.. annesini arıyor, anne anne diye ağlıyor. ne kucakta susuyor ne teselli ediliyor. vaziyet fena... kahvaltı da ettiremedim.. çişini bile yapmadı. öğlene kadar bu sıkntı biraz hafifleyerek devam etti. bir süre sonra ağlamayı kesti ama huysuzluk berdevam... öğlen zil çalınca kapıyı açtı ve kapı ağzında anne anne diyerek bekledi. annesini beklerken abisi geldi okuldan... acayip bozuldu. bağırdı, abisini kovdu... sonra abisiyle beraber tulumba tatlısı yedi.. ama onu yerken de arıza çıkardı. ravak damlamasın diye parmağımızla tulumba tatlısını sıyırınca bağırıyor. abisinide kudurttu.. tatlıları alıp alıp azıcık ısırıp kutuya geri koyuyormuş... saat 1 de ancak kahvaltı ettirdim... yumurta yaptım. peyniri dolaptan o çıkardı. pişirdim yedi.. ardından nektarin dilimledim. inanılmaz birşey... sadece kabuklarını yedi.. diğer taraflarını bıraktı.. birkaç dilim daha kestim. gene sadece kabuk kısımlarını yedi.. zaten öteden beri meyveleri kabuklarıyla yerdi... veya ekmeğinin kabuğunu severdi. ( bir keresinde ekmeğin içini reddettiğini hatırlarım) ama bu bambaşka.. sadece kabuk yiyor.
video
biraz TV seyrettikten sonra yatarak uyudu...Akşam uyandığında abisiyle kovalanmaç ve saklambaç oynadı. Keyfi yerine geldi. çarşafın altına saklanıyor. kahkahalar atıyor. ben de oyuna dahil oldum. biraz gıdıkladım.. iyi zamanlardı.. annesi gelince pek bi memnun oldu.. abisi gibi ayağını ağzına soktu. bir baktık ayak tırnağını yiyor. tırnak yediği için kızdı annesi.. çok bozuldu. ağlaya ağlaya ablasına çıktı. onda teselli arıyor. ben de kızdım. ardından ablası da tırnak yememesini söyleyince çok bozuldu.. Bir de bir süredir yaptığı ama benim yazmayı unuttuğum birşeyler var.. birincisi insanları korkutma... insanlara "voar" veya ona benzer vahşi hayvan sesi çıkararak onları korkutuyor. ikincisi "anne ya" lafı artık ağzından hiç düşmüyor. bir de gördüğü herşeyi, özellikle balkondaki domatesleri sayıyordu... sayarken de "bi.. iti.." çok net anlaşılıyordu... "üç" dedirtmek için uğraştım biraz... "bi.. ile iti" de gitti... şimdi birşeyi sayarken, iiii, iiiii, iii diye sesler çıkarıyor.. ama tonlaması öyle ki saydığı belli...
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...