Bu sabah normal saatte (08 gibi) uyandı ve yatakta yatar halde mızırdamaya başladı. bacağını yatağa durup duruyor. süt getirdim. içmeye başlayıp elini de göbeğine götürünce (uyumaya hazırlık hareketi) uyuyacak sandım ama biraz sonra elinde yastığıyla salona geldi. koltuğa yattı ve trt çocuk açtırdı. bir süre sonra yumurta yemesi için masaya götürdüm. sandalyeye oturttum. parmağıyla birşeyi gösterip duruyor ama ne olduğunu anlamıyorum. ısrarla anlatmaya çalıştı ama parmakla gösterdiği yerde bir sürü şey var. bayağı sonra farkettim ki ikinci sandalyeyi gösteriyormuş. 3-4 günden beri sofraya 2 sandalye üstüste konmuş olarak oturuyor. Böylece sandalye yüksek oluyor. masaya rahat rahat yetişiyor. bugün kızıma çatalın yanıyla yiyecekleri parçalamayı öğrettim. (biz türküz. yemeği bıçakla değil çatalla böleriz:) )
rafadan yumurtayı böldü ve yedi. sonra giyindik ve adliyeye gittik. ben dava açarken baro odasında laptopun başına oturtular bunu.. bi de buz devri açtılar. döndüğümde meyve suyu içiyordu. keyfi de yerindeydi. adı sorulduğunda guga diyor.
arabaya binip mudanyaya gittik ama yolda arabayı otomatik makinada yıkattım. acayip korkuyor.kucağıma geldi. korkma kızım deyip teselli ettim. çok korkuyor. bakmasın dedim. yüzünü göğsüme bastırmak istedim ama bakıyor kafasını çevirip.. elimle yüzünü gözünü kapatmak istiyorum ama engel oluyor. hem korkuyor hem bakıyor. korkudan dudakları titriyor. yolda markete de uğradık. arabalı sepetlere bindi. kemerini de bağladı haspam.. lego aldık. bi de buzz ışıkyıllı bonibon...
zeytinliğe vardık. ben ağaçta zeytin toplarken o da legolarla birşeyler yapıyor. bir ara bana "baba, hav hav" dedi. bir baktım ki, enikonu köpek yapmış legolardan.. o kadar benzetmiş ki, kime göstersen köpek der. o kadar yani... sonra babannesi ateş yaktı. bizimki bir heves çalı çırpı toplayıp ateşe atıyor. bunu iş edindi. hoşuna da gitti. ağzından sürekli anne baba sesleri çıkıyor... rahatsızlık verecek seviyede hem de... yağmur başladı. ağacın kovuğuna oturttuk. zaten yerler çamurdu. bi de yağmur başlayınca döndük. burgazda sahile götürdüm. strafordan gemi yaptık. tüyleri kızım buldu. denize koyduk. yüzdü. denize taş attı. evde yemek yedik. pek gönlü yoktu yemeye ama sözkonusu kavurma olunca hamm diye diye bayağı yedi. ardından gene deniz kıyısına gittik. kumla oynadık taş attık. gemi yaptık. bursaya dönerken arabada uyudu. eve çıkarken uyandı.
evde oyuncak hikayesi açtırdı. seyretti o kadar ki film bitene kadar yemek yemedi. sonra hapır hupur tavuk yedi. ablasının bileklikleri takmış gösteriyor. gündüz yaptığı lego köpeği tekrar yapsın istedim ama abuk sabuk birşey yapıyor. ama yaparkenki ciddiyeti görülmeye değer...
Bir ara annesi elini ağzına sokmuş, hemen uyardı. biz onu uyarıyoruz ya elini ağzına sokmasın diye... Armut soydum yesinler diye kabukları koyduğum kaptan kabukları almak istedi. armut ye diyoruz, kabukları gösteriyor. soyduğum kabukları yıkadım önüne koydum. hapur hupur yedi. bitince gene istedi. 2 tane armutun kabuklarını yedi. bütün meyvelerin kabuklarını seviyor. tuhaf çocuk... şeftalinin de sadece kabuğunu yerdi...
Gece bayağı geç uyudu. arka odada iki yatak arasına bütün eşya ve oyuncaklarını dizdi. sandalyeleri de sıralı dizdi. annesini oturttumuş. koltuğuna kurulmuş. elinde kağıt kalem ... birşeyler yazıyor. uyuyana kadar da kaldırttırmadı kurduğu düzeni... Ayrıca bugün yeni bir kelime daha çıktı ağzından.. "didi"" üstelik tekrarlıyor da... dede de halloldu... geriye abla ve babanne kaldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder