26 Eylül 2017 Salı

26 EYLÜL 2017 SALI

kafiyeli bir laf söyleyip, amma da uydu diye kafiyenin farkına vardı bugün okula giderken.. tam hatırlamıyorum ama şöyle birşeydi. "lamba, sabahları yanma"
sabah 10 gibi uyandırdım. tavada yumurta istedi. onu yerken iş için çıkmam gerekti ve yalnız bırakmak zorunda kaldım. yalnız kalabilir misin dedim. çabuk gel dedi. 1 saat sonra geldiğimde sıkıntı yoktu. okula giderken kafiyeli lafını etti. sırtımda ve omzumda taşıdım yolun yarısından çoğunu... abdal fırınının ordaki dar yokuştan koşarak indik. geçenlerde berra keşfetmişti ordaki eğlenceyi... okulda hemen bahçeye gitti. akşam eve annesiyle geldi. benden kantin parası istedi ama 1 TL yerine 2 TL istiyor. sebebi, 1 liraya aldığının arkadaşıyla paylaşmaya yetmemesiymiş.
yemekten sonra ödeve oturduk beraber... bu sefer annesi değil, benim nezaretimde ders yapacak. hiç mola problemi olmadan ödevi yaptık. hatta molayı ben verdirdim. top oynadık molada... birşey farkettim. berra ödev sırasında da eğlenmek, oynamak istiyor. araya küçük oyunlar sokarsan hiç sıkılmıyor. (S harfinden yılan ve ördek yaptık), yazarken şarkı bile söylüyor. artık harflere geçmişler. bir şey dikkatimi çekti. harflerin çizim yönlerine hiç uymuyor. kendi kafasına göre yön veriyor çizgilere... kağıtta gösterilen yönleri gösteriyoum. 1-2 tane öyle yapıyor sonra nasıl kolayına gelirse öyle yapmaya devam..
ödev sırasında, "şimdi kalbim beni alkışlayacak" dedi. ne kastettiğini tam anlamadım ama kalbinin heyecandan pırpır etmesini kastetmiş olabilir. ama gülerek ve güya çaktırmadan elleriyle masanın altından alkış efekti yapması komikti. neyse, jet hızıyla ödevi bitirdik. dersin arkasından banyoya girdi. artık suya dalabiliyormuş. gelip görmemi istiyor. birazdan çağırır. sesi geliyor. acayip eğleniyor suda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...