sabah çok erken uyandı. annesi gitmemişti. Salonda yatıyordu. uyanır uyanmaz TRT Çocuk açtık. badileriyle beraber tost yedi masaya oturup... ablası okul çantasını hışımla aldığı için ağladı. teselli ettik. annesi giderken pek gitmesini istemedi. sonra da oturağını sehpaya yanaştırıp tostunu yemeye devam etti. ardından koltuğa yattı, ağzında biberon, pepee seyrediyor. Tv deki sahnelere göre konuşup duruyor. mama, hav hav falan...
yatarken bir ara battaniyle yüzünü kapatıp oyun oynamaya başladı. yüzünde güller açıyor. gayet neşeli... yumurta ister misin dedim. iki işareti yaptı. pişirdim. bir yandan yiyor, bir yandan da tv seyrediyor. TV seyrederken canım kardeşimde Barış Mançolu bölüm vardı. orada harflere bakıp "B" dedi. sonra koşa koşa laptopun başına kucağıma gelip painti açmamı işaret etti.
bazı harflere bastı. ısrarla "B" ye basmıyor. "H" harfine basınca yukarı tırmanma hareketi yaptı. demek ki merdivenle bağlantı kurdu. her sefer olduğu gibi önce pembe rengi açtırıyor. ardından anne ve baba rengi sonra da "vööö" rengi...
Kuş hususunda gene eski huyu devam ediyor. kuş görünce cik cik diyor ve kafasının tepesini gösteriyor parmağıyla... hatta bugün kollarını kanat gibi açıp cik cik diyerek evin içinde koşmaya başladı. Bunu daha önce de yapmıştı.
bonibonları sehpaya yaydı. bir tanesini bana verdi. bir tanesini kenara ayırdı anne diyerek. başka bir tanesini de guga diyerek ağzına attı.
gelip gelip tişörtümü gösteriyor. ilk başta anlamadım ne demek istediğini... önce tişörtümü gösteriyor sonra da fareyi eline alıyor. sonra jeton düştü. tişörtümün üstünde bi farenin alttan ve üstten görünüşü var çizim olarak.. tevekkeli tişörtümü gösterip farenin altını gösteriyor. kalem istemeye başladı. kağıt kalem verdim. baka baka fare çizmeye başladı. ayrıntılara ne kadar dikkat ediyor. kaba hatlarını kendince çiziyor. üzerindeki küçük kaydırma topunu bile çizdi. sonra kendini çizdi. guga dedi. gözleri belirginleştirdi. gözlerini gösteriyor.
sabah çok erken uyandığı, gece de zaten çok geç yattığı için uykusu geldi. koltuğa yattı. biberonunu aldı. üstünü örttürdü. yattı. arka odada seni ayağımda sallayayım mı dedim. TV yi gösterdi. seyrede seyrede uyuyacak herhalde...
HAH HU... bu, hapşunun ayşecesi... TV de bir karakter hapşırdı. Ayşe de sesi böyle taklit etti.
Uyudu. 1,5 saat kadar sonra uyandı. evin içinde oynayıp oyalanıp duruyor. arabasını indirtti. ona biniyor. karnı acıkınca balık ve makarnayı gösterdim. makarnayı seçti. ketçap sıktı. işaretle mayonez de istedi. onu da sıktı. biraz yedi.. bugün özellikle Tv deki köpekler çok ilgisini çekiyor. her çıktığında hav hav diyor ve kuyruk sallıyor. (kıçını sallıyor yani) bu arada bana da bir dakika rahat vermiyor. sürekli paçamda... şu an arabasıyla sehpanın altından uzattığım ayaklarıma çarpıyor "daaaa" diyerek... TV deki tel ali programında "A" harfi çıkınca "A" diyerek adını söylüyor. galiba bu harfi öğrenmiş. reklamlarda çocuk dergisi çıktı. dergiyi gösterip pepee müziği söylemeye başladı. pepee dergisi istiyor. daha önce birkaç sayı almıştık. şimdi de jengaları yere dizip harf oluşturmaya çalışıyor. yaptığı şekle a, u gibi isim veriyor. sabah ta jengalardan değişik şekiller yapmıştı. akşam 4 gibi tekrar yattı. uyumak üzere... bir şey daha vardı.. bir türlü aklıma gelmiyor.. beynim elden gitmeye başladı...
yattı uyudu ama çok az... uyandı. annesi geldiğinde beraber pazara gittik. bisikletiyle gitmek istedi ama poşet taşıma kolaylığı yüzünden bebek arabasıyla götürdüm. pazarda hangi tezgahtan nasıl ve ne zaman aldığını bile anlamadığım bi havucu tamamen yedi. ayrıca mandalina da yedi. mandalinayı sevdi. eve döndüğümüzde et yedi ama kendi yemek istedi. ketçap ve mayoneze banarak...(bir süredir ketçap mayoneze taktı) ancak et çok lime lime olduğu için çatalla alınmıyor ve ketçapa bulanması zor oluyor. ben yardım etmek isteyiince de kızıyor. akşam yemeğine semih geldi. pek sevdi semihi... ortalıkta koşturup sürekli konuşuyor bıdı bıdı... gece arabayla semihi götürürken ayşe de arabadaydı ama o kadar uykusu gelmişti ki araba kullanmak yerine kafasını göğsüme gömdü. hareketsiz durdu. nitekim eve gelince ayağımda salladım hemen uyudu. yazmayı unutmuşum. önemli... hemen ekleyeyim. trt çocukta bizim ninniler cd sinin reklamı çıkıyor sürekli.. ve orda da fış fış kayıkçı oynatılıyor. he çıktığında biz de fış fış kayıkçı hareketini yapıyoruz... üstelik reklam bittikten sonra bile devam etmek zorunda kalıyoruz.. tamam yeter kızım deyip zorlukla ikna edebiliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder