29 Ekim 2013 Salı

29 EKİM 2013 SALI

Sabah gayet neşeli uyandı. annesi yanında olduğundandır herhalde... evde uçan pepee balonuyla oynayıp durdu. balonun ipi tam erişme mesafesinde... yakalamak için zıplıyor. yakalayamıyor. parmak uçlarına yükseliyor. yakalayamıyor. aslında tam kıtı kıtına yetişiyor ama henüz koordinasyonu sağlayamıyor. o da yükselti oluşturup ipi yakalıyor. ben tahinli pide almaya giderken hemen kapıya yanaştı. ayakkabısını giydi. beraber gittik. kendine un kurbiyesi aldı. BİM de hem bonibon hem jelibon aldı. sadece birini alabilirsin. seç dedim. ikisini almak istedi sepete attı ama ben ısrar edince jelibonu seçti. dönüşte tahinli pide torbasını taşıması için ona vermiştim. onu da bana verdi. elini kolunu sallaya sallaya yürüdü. karşıdan karşıya geçerken yol kenarlarında araba geliyor gelmiyor alıştırmasını uygulamaya devam ediyoruz. evde et kavurma olmasına rağmen kendine yumurta da yaptırdı. hepsinden yedi. kendine guga demesi standartlaştı. Dün kuş'a tepki vermemişti.bugün TV de kuş çıkınca gene cik cik deyip kafasının üstünü gösterdi. toka sepetinden termometreyi almış. kolunun altına koyup ateşini ölçtük. sırıtarak bekliyor ve parmağıyla sus işareti yapıyor.
şimdi de tokalardan uçak yapmış... ses çıkararak onu uçuyor. parmağıyla dönme hareketi yapıyor. pervane de yapmış olabilir.
unutmuşum. parmağıyla çevirme, dönme hareketi yaparak çamaşır makinasını tarif ediyor.
şu anda yazı yazıyor. inanılmaz şekildd harflere benzeyen şeyler çiziyor ve yazarken heceliyor. gam hem falan gibi.. yazdıktan sonra da okuyor. ... guga...


kendi adını guga olarak söylemesi atık standart... insan yüzleri çiziyor. onları anneye ve babaya benzetiyor. geçen herkesin resmini çizmiş. pepee balonuyla o kadar çok oynuyor ki, abisi pepee balonunu almak isterken düşmüş, ayşe de pepee balonunu dövmüş. zaten saatlerdir badisiyle oyun oynuyor.
çok unutmaya başladım. yaptıklarının yarısı aklımdan çıkıyor. o yüzden parça parça yazabiliyorum. mesela, renklere verdiği isimler.. maviye baba, mora anne dediğini yazmıştım. asıl ilginç olan siyah... siyahı, korku sesiyle tarif ediyor. bööö benzeri bi ses çıkarıyor. bir de kağıt katlamak. çok iyi beceriyor... kağıt katlıyor. çok ta iyi beceriyor. legolarla bazı şekiller yapıyor. bi tane insana benzeyen bişey yaptı. ilginçti.. bi tabak kavurma et koydum sehpaya.. gitti geldi yedi...
sabah yolda kuyruğunu sallayan bi kediyi meakla seyretti. çok ilgisini çekti ve kendisi de kıçını sallamaya başladı. akşam kedi kuyruğunu nasıl sallıyordu dedim. gene kıçını sallamaya başladı. hala legolarla oynuyor.



şu anda kollarını açmış, cik cik diyerek bi sağa bi sola koşuyor. sürekli bişeyler söylüyor.  oynarken yüzükoyun yere kapaklandı. neredeyse yüzünü sdehpanın sivri tarafına çarpacaktı. kılpayı sıyırdı ama korktu ve ağladı. tüm akşam legolarla, balonla, abisiyle ve ablasıyla oynadı. TV de inek çıkınca müüü diyor. köpek çıktı. kuyruk sallamaya yani kıçını sallamaya başladı. pijamalarını çıkarmaya ve başka kıyafet giymek istiyor. neden diye sorunca parmağıyla çember çiziyor. çamaşır makinası yani kirlenmiş...
bugün aldığımız jelibom harf şeklindeymiş. "R" harfini getirip bana gösterdi ve "A" dedi. sonra tek tek bütün harfleri getirdi ve bana ne olduklarını söyletti. akşam üzeri de deftere yazı yazıp duruyordu. satırın dışına taşmadan harfe benzer şeyler karalıyor yazarken de okuyor...
unutmadan bugün telefon şarjını ararken biraz sinirlendim ve ayşe ilgi isterken onu tersledim. çok kırıldı ve ağlamaya başladı. sonra gönlünü almak için yanıma yatırdım ve beraber sarılarak yattık bi süre...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...