30 Ekim 2013 Çarşamba

30 EKİM 2013 ÇARŞAMBA

Bu sabah biraz geç uyandı. annesi olmadığı için gene huysuz ve mızıklıyor. kucağıma yattı. yarım saat kadar kucağımda yattı. arada birkaç kere yanağını öptüm. kızıp yanağını siliyor. sonra çişinin geldiğini gösterdi. ardından yumurta istedi ama iki tane... (ikiyi gene eski usul gösterdi) ben bir tane pişirdim. neden iki değil diye bozuldu. eki elinin işaret parmağını yanyana getirerek iki tane olacaktı diyor. yedikten sonra yatıp TV seyretmeye başladı. ağzında biberon... sonra kalktı. legolarla birşeyler yaptı. sonra tekrar yattı. birazdan babanneye götürecem. babanneye gidelim mi dediğimde kafasını olur anlamında salladı. sorun çıkmayacak herhalde...
Sorun çıkmadı hakkaten... Akşam almaya gittiğimde annesi de oradaydı. Ben BİM e alışverişe gittim. biraz sonra "baba baba" diye seslenerek ve koşarak geldi annesiyle beraber... kendine oyuncak çıkan yumurta ve bonibon aldı. emekleyen bebek çıktı... hep beraber eve yürümeye başladık. çok ama çok neşeli.. yolda hoplaya zıplaya yürüyor. sürekli kahkahalar atıyor. bi parka uğradık, kaydırak ve tahterevalliye bindi. salıncağa izin vermedim uzun sürer diye..  hiç itiraz etmedi. yolda sürekli kaldırımlardan yürüyor. annesi sokaktan yürüyor. aralarına araba girince kahkaha atarak anne diyor. annesi de arabaların arkasına saklanıyor. oyun oynuyorlar. kaldırımdan yürürken bi evin pencere parmaklıklarına kafasını çarptı. ağlamaya başladı. kucağıma aldım bi süre için... sonra gene yürümeye devam etti. annesi eve gitti. biz şaypaya gittik. yolda çişini işaret etti. ben de yol kenarına kuytu bi yere yaptırdım. şaypada tezgahtar kıza hiç sebep yokken posta koydu. sanırım geçen seferden o kıza bozuk... bilmiyoruz ama olsa olsa öyle birşey... eğer öyleyse kin tutuyor demektir. evde legolarla oynamaya daldı. hadi yemeğe hadi yemeğe dedim durdum. umursamayınca biraz kızgın söyledim. ağlayarak annesine gitti. yemekten sonra da uzay arabası denen zımbırtıya bindi. legoları da koymamı istedi. koyacak yer yok koyamam dedim. kızdı, arka odaya gitti. biraz sonra geldi. defter istedi. verdim. birşeyler çizmeye başladı. kuş çizebilir misin dedim. kafasını salladı olumlu anlamda... çizdi birşeyler...  
bir de kaç seferdir yazmayı unutuyorum. karşı sokaktaki bobinajcıya girmiştik aylar önce... şimdi dükkan boş.  her geçtiğimizde orayı gösteriyor.. unutmuyor orayı...
evin içnde oyalanır,oynarken yanıma geldi. kötü koku koklama hareketi yaparak çorabını gösterdi ayağını kaldırarak... çorabı kirlenmiş güya... bir kaç zamandır bunu da yapıyor... çorap don elbise... kötü koklama hareketi kirlenmiş demek... çıkartıyor.... yenisini giyiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...