ablasını çok özlemiş. "ne kadar özledin sorusuna "gökkuşağı kadar" diyor.
sabah beraber resim çizdik.
ardından legolarla ve bloklarla birşeyler inşa etti. bu kız galiba mimar olacak. birşeyler inşa etme konusunda epey mahir.. resim çizmeyle arası da iyi.. birşeye bakarak onu çizebiliyor. daha ne olsun..
bizimkiler yatakta yatarken babayı da getirieyim deyip yanıma gelmiş. elimden tuttu. yatak odasına götürdü. kendiken (selfi de diyorlar) çektik.
sabah ta uyandığında yanına gitmiştim. elleriyle yüzünü saklamıştı. bugün ayşe de fotoğraf çekti. işte şunlar:
Bugün benim için yapılan kuş yeniden peydah oldu. legolardan kuş yaptı. tek tek organlarını da sayıyor. bu kanat, bu kuyruk, bu başı bu gagası diye...
sümük yeme olayına hiç girmiyorum. zaten sofrada annesi gördü kızdı. bir daha yapmayacağını söyledi. bakalım sözünü tutacak mı?
işi gücü muziplik oldu. dünden beri giyinirken pantalona kollarını, gömleğe bacaklarını sokmaya çalışıyor mahsusçuktan.. yaparken de sırıtıyor.
öğleden sonra annesi ve ablasıyla o da çarşıya gitti. kucak istemesi kriz yarattı. akşam üzeri de ablasının ehliyet sınavına gidecektik ama uykusu gelmiş. sadece berille ben gittim. yolda gökkuşağı çıkmıştı. çok hayıflandım kızım göremedi diye. çocuk sadece TV ve resimlerden biliyor ve seviyor gökkuşağını... gece babannesine gittik. tok olmasına rağmen dedesinden bir tabak daha yemek yedi. son zamanlarda alışkanlık ettiği gibi gene ekmeğini salatanın suyuna banıp yedi.
Asıl yazılması gereken aylardır istediği suluboyaya nihayet kavuşmuş olması. bütün gün suluboya ile resim çizdi. renkleri birbirine karıştırmamasını söyleyince "okulda böyle" diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder