12 Ocak 2014 Pazar

12 OCAK 2014 PAZAR

Oldukça geç saatte uyandım. Herkes uyuyor. saat 11.00 gibi Ayşenin sesi geldi yatak odasından. annesiyle cilveleşiyor. ben gelince hemen uyuyor numarası yapmaya başladı. ben de üzerini örttüm. kızdı, bağırdı. beni kovdu. Sonra kahvaltı için börek çörek almaya giderken kapıya dikildi. o da gelecekmiş. giydirdik.(son zamanlarda hep yaptığı gibi giyinirken şımardı) arabaya bindik. önce BİM e gittik. orada kendine pingui ve sürpriz yumurta aldı. simitçiye ve börekçiye gittik. evdeb çıkarken kucak istememe konusunda verdiği sözü derhal unuttu. sürekli kucak istiyor. Eve döndük. kahvaltıya oturmak yerine hemen sürpriz yumurtaları aldı. sürpriz yumurtayı kahvaltı masasına götürüp açarak masaya oturttuk. pizza yedi. pingui yedi. meyve suyu almıştım. onu içti. ama meyve suyu yerine dünden kalma fanta içmek istiyor. biz de azıcık azıcık fanta koyup meyve suyunun üzerine kandırmaya çalışıyoruz. ama pek kandığı söylenemez. kahvaltıdan sonra sürpriz yumurtadan çıkan oyuncağı bize yaptırmadı. dokundurmadı bile kendisi yapmaya kalkıştı. biraz biraz yaptı da... hatta yapım şemasını inceleyip nasıl yapılacağını keşfetmeye bile çalıştı. Bu kız biraz fazla akıllı mı ne ? diğer yumurtadan çıkan ve berenin yaptığı oyuncağı ise söktü.  sebebini anlamadım. biraz sonra beril koşarak gelip arkama saklandı. beren de peşinden... bir boğuşmadır başladı. hepsi birden bana giriştiler. ayşe beni yere yatırdı. üzerime çıktılar. hep beraber(ayşe de dahil) gıdıklıyorlar. ayşe bile pırt yaptı. beni itleyerek sandalyelerin altına itti. sonra da suratıma bez örttü. arkasında sırayla berile, anneye ve berene daldık. çocuklar anneyi gıdıklarken ayşe meme peşinde... göbeğine pırt filan yaptı ama aklı hemen memeye gitti. Bu arada anlamını bilmediğim 5 parmağı koni yapma hareketi galiba "gel" demek.. oğlenleyin şifonyerin üzerindeki ablasının eşyalarını karıştırken sandalyeden düşmüş. ağlaya ağlaya annesinin dizine yatıp, memesini tutarak uyudu. annesi anlattı. dün mutfak duvarına resim çizmiş.
Huysuz ve geçimsiz uyandı. Akşam yemeğine babannelere gittik. Gitmeden sokak kapısının ağzına götürmek için eşyalarını yığdı. bie sürü oyuncak o kadar çok ki taşınacak gibi değil... allem etti kallem etti götürdü onları da babannesine...Kandil olduğu için ellerini öpsün dedik ama el öpmeyi unutmuş. yemekte bağıra çağıra tavuk yedi. birşeye kızıyor ama neye kızdığını bile anlamıyoruz. yemeğe gitmeden TV de kendi kanalı açılsın istedi. açmadım diye kıyamet kopardı. yemekte uzaktan trt çocuk kanalının sesini dinliyordu. daha önce yazdım mı hatırlamıyorum. arabaya biner binmez ilk işi radyoyu açmak... her seferinde asla unutmuyor.. gece de annesini perişan etmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...