Saat 10 ve şu an hâlâ uyuyor. sabah 8.0 gibi uyanmıştı. biberon vermiştim. tekrar uyumuş. ayşeyi zeynepe bırakmıştım. eve döndüğümde ikisi de uyuyordu. fırsattan istifade aklıma gelenleri yazayım.
son zamanlarda oyuncaklarına ama özellikle yomuşa yemek yedirme sevdası peydah oldu. kaşıkla yemek veriyor. jelibon veriyor. hatta emzirmeye bile kalkıştı bir seferinde... evvelki gün de yomuşa çorap giydirmiş. kulaklarına da çorap geçirmiş. çok komik görünüyor. kalemleri sopa tutar gibi tutmasına rağmen resimlerin içini taşırmadan boyayabiliyor şaşırtıcı olarak.. ama şu sıralar pek birşey çizmiyor. paintte fareyle birşeyler karalamaya daha hevesli....
sabah uyanır uyanmaz televizyonu gösterdi. trt çocuk açtım. seyrediyor. karnın aç mı dedim. hayır dedi. (yani kafasını sağa sola salladı.) jelibon ve süt dilimi verdim. hakkaten de yemedi. sadece bir ısırık... tekrar yattı.. müüü dedi. süt verdim. yatarak TV seyrediyor. ayağıma koyarak salladım. uzun süre salladıktan sonra ayaklarımın acısı dayanılmaz hale geldiğinde ancak uyudu. Akşam tam annesinin geliş saatinde uyandı. Annesi gelince hemen sehpanın altına saklandı. başka yere saklan orayı herkes biliyor deyince sandalyelerin altına saklandı. annesi güya aradı bulamadı. bulunamayınca ses çıkarıyor. annesi buldu. ablası gelince de saklandı.
bütün günü aç geçirdiği için annesi kavurma et yedirdi... artık açlıktan mı, yoksa etseverliğinden mi bilemiyorum, güzelce karnını doyurdu. gece birlikte oyuncak hikayesi seyrediyorduk. ben uyumuşum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder