sevginin telefonunda birkaç tane video varmış. zaman kaygısı olmaksızın bugüne koyuyorum ama geçen yaz mevsimine ait görüntüler sanırım.
bir salonda bir yatak odasında gezinip duruyor. altına pijama giymey reddediyor. onun yerine battaniyaye sarınarak, onu etek gibi sarark dolaşıyor. dünden kalma cantığı yedirdim. birkaç gündür hep yaptığı gibi ben bıçakla cantığı doğrarken o da bıçağı bir ucundan tuttu. bıçakla birşeyler kesme merakı çıktı. 2-3 gündür meyve soyarken, vs. hemen gelip bıçağı o da tutuyor. kendi başına bıçağa dokunmamasını söyledim. şimdiye kadar öyle bir girişimi olmadı. cantığı yedi. TRT çocuk kanalını açtım. eskiden bayıldığı kanalı artık istemiyor. minikayı açtım. seyrediyor.
ablasıyla kahvaltılık ve ıvır zıvır alışverişine gitmek istedi. canımıza minnet. vesileyle giyinmek zorunda kaldı. BİM de hem meyveli yoğut (sevmezdi aslında) hem de ozmo kornet almak istemiş. ablası da birisini seç demiş. bizimki düşünüp meyveli yoğurdu seçmiş. üzerine minik renkli toplar dökülüyor ya..o yüzden merak sardı herhalde... kaşıklayıp kaşıklayıp yedi. evden çıkınca TV yi kapatmıştık. geldiğinde TV kapalı diye hemen zırlamaya başladı. tekrar açtık minikayı. reklamlarda ozmo kornet reklamı çıktı. hemen bana ablasını şikayet etti. ama sen tercih etmemişsin deyince zırlamaya başladı. abisine sardı şimdi de... gözü onu görmek istemiyor. hatta evden dışarı bile attı. çocuk bir süre kapının dışında kalmak zorunda kaldı. ardından kendisi kapıyı açıp içeri aldı. herhalde biraz önce beren benle tartıştığı için onu cezalandırmış olsa gerek... gece olanları da anlatmalıyım. ben uyuyduktan sonra uyanmış. sesine annesi salona gitmiş. vay.. nasıl olur da annesi salonda yatar. onu kovmuş. koridora atmış. uyuyana kadar annesi koridorda beklemiş. uyuduktan sonra koltuğa yatabilmiş. gece altına kaçırmış. hiç öyle bir huyu yoktur halbuki... 40 yılda bir kazayla olur böyle şeyler..
gene unuttuğum birşey geldi aklıma. hemen yazayım. yemekleri özellikle etleri kaşıkla veya çatalın yanıyla kesme alışkanlığı edindi. beceremese de deniyor. dün de ciğeri kesmek için debelendi durdu. gücü yetmiyor henüz. ben parçaladım çatalı onunla birlikte tutarak. ama inadından ciğeri kaşıkla yedi.
öğlene doğru uyudu. akşam hazırlanıp gemliğe gittik ayşenurlara... yolda arabada gene alışkanlık haline getirdiği arka koltukta oturup kulağımı katlama oyununa başladı. bu sefer annesinin de kulağını katlıyor. yüzündeki şımarık ve neşeli ifade müthiş. elif serrayla oynamaya bayılıyor. bütün gece evin içinde koşuşturup durdular. elif uykusu gelip yatınca bizimki de yanına yattı. tabii bizimki yatakta dönüp durduğu için serra rahatsız oldu. çocukcağız önce gelip şikayet etti. sonra da ayşeye kızmış. ayşe zırlayarak salona geldi. eve dönüş yolunda uyumasın diye epey uğraştık ve becerdik. ayakkabılarını giymeyi reddediyor. eve nasıl gideceksin. seni kim eve taşıyacak sorusuna.. hı-hı-ha-hu-ha.. babaaa şeklinde cevap veriyor. konuşmasınından hiçbirşey anlaşılmıyor ama beden dili tonlama ve vurgular müthiş... arabada ısrarla ona bakmamı istiyor. ben de araba kullanırken yola bakmak zorunda olduğumu, bakamayacağımı söyledim. elleriyle kafamı çevirmeye çalışıyor. eve gelir gelmez sebebsiz şekilde zırlamaya başladı. guga filmi istedi açtım. süt elinde koltukta yatarak seyrediyor. saat yarım civarı ve neredeyse uyuyacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder