"bigu gomingu migagu" bunlar biraz önce çıkardığı sesler.. artık konuşuyor ama bu şekilde... bir sürü anlaşılmaz sesler çıkarıyor. bunları bir cümle düzeninde ve değişki ses tonlamaları, mimik ve jestlerle arkası arkasına söylüyor. mümkün olduğunca anlamaya çılışıyoruz ama anlamak ne mümkün..
bir de "havhi" ismi dilinden düşmüyor. youtubetaki son takıntısı "masha" taktığı isim bu... efraya diyordu. artık mashaya da diyor. youtube'u kendi kendine açıp, videolar arasında urf yapması bir yana, açılan reklamları kapatmayı bile öğrenmiş. sabah uyanınca herkesi tek tak yatağa çağırdı. maaile yatakta yattık. bal almak için bime gderken ayşeyi de götürmek istedim bisikletiyle.. gannesi giydiremedi. baba diye buyurarak annesini kovdu. ayakkabılarını giydirirken guga diye bağırıp pembe çekeceği almaya koştu. annesi de söyleniyor "takıntılı manyak" diye.. ayakkabısını çekecekle giydi. giderken gene bisikleti kendi sürdü. yolda miting yüzünden etrafta olan polisler bizimkine takıldılar, sevmek istediler. hiçbirine yüz vermedi. posta koydu. giderken bisikleti çukura soktu ve bisiklet öne doğru devrilince o da düştü... ama hafifçe... zaten kaçtır düşecek gibi oluyor ama dengeyi sağlayıp düşmüyordu. böylece öğrenmiş oldu düşülebileceğini... kendine fırından un kurabiyesi, bimden ise oyuncak yumurtası ve renkli ahşap bloklar aldı. onları dizip oynadı. o kadar ki, kahvaltı masasına gelmedi. biz de tabağı yanına götürdük. patates kızartması için ketçap mayonez istedi. abisini bir fırçalaması var yanlış ketçap (acısız) verdi diye..
aklıma geldikçe yazıyorum. renkli eti puf tarzı şeylere bayılıyor ama sadece üzerindeki guga renkli yerleri yiyor. kalanı bırakıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder