inişte koştura koştura önce ATM ye (burda da düğmelere basmak istedi ama zaman yok diye olmaz dedim) sonra da fatura merkezine gittik. saat 12 olmadan yetiştik.(kapanmıyormuş meğer. eskiden kapanırdı) orda gene "ci" dedi. orda da çişini yaptı. tuvalet kağıdını hap boyutuna kadar katlayıp öyle kullanıyor. Aylardan beri böyle... önce diklemesine 5 e 6 ya katlıyor. sonra da enlemesine 2 ye 3 e.. böylece tuvalet kağıdı küçücük kalıyor. o şekilde kullanıyor. tramvaydan indiğimizde geldiğimiz yerin annesinin işyeri olduğunu biliyor. hemen "anne" diyor. nitekim annesi yanımıza geldi. beraber lokantaya gittik. ciğer tava istedi. kendi kendine yedi. inatla ve ısrarla şişe suyunu açmak istedi. sürahiden doldurulmuş bardak suyu reddetti. şişenin kapağını açmak için uğraştı durdu. gücü yetmiyor ama pes te etmiyor. en sonunda annesi açtı. halil abiyi sevdi. ona dede diyor. dönüşte omzuma aldım. daha önce hiç duymadığım sesler ve hecelerle bi şarkı tutturdu. onu söylüyor. karakolda annesinin bilgisayarının başına oturdu. eve dönerken annesi de gelsin istedi. gelmiyor diye biraz buğuz etti. tramvay durağında beklerken önce pamuk şeker aldık. sonra tutturdu. pepee marka su alalım diye... çok pahalı.. 2 TL.. enayiliğin luzumu yok. almadım. almadım diye huysuzluk etti. sonra uçan baloncu geldi. pepee balonu aldım. 5 TL... koluna bağladık. tramvayda pepee balonu tokatlayıp vuruyor. balon uçunca da gülüp tekrar kendine çekiyor. gene tokatlıyor. epey eğlendi. inişte gene pepee su aklına geldi. zırlamaya başladı. parka gidene kadar zırladı hafifçe.. parkta unuttu. kaydırak ıslaky-tı ama elimle temizledim. bir kere kaydı. ama sonradan yerden kum alıp üstüme atmaya başladı. bunu da oyun etti kendine.. sonradan pepee balonuna atmaya başladı. acayip eğleniyor. pepeeyi yerde tutuyorum. tam o kum atarken bırakıyorum. pepee havalanırken o da kumları pepeeye isabet ettiriyor. çok hoşuna gitti. pepee parmağıma bağlı. sonra elleri kum yüzünden simsiyah oldu. ellerini birbirine sürterek temizlemesini gösterirken balon parmağımdan çıktı ve uçtu. gözden kaybolana kadar balonu seyrettik. balon havada döne döne yükseliyor. bizimki de parmağıyla dönme hareketi yapıyor. zaten her zaman daire veya çember gördüğünde parmağıyla dönme hareketi yapıyor. bakkala gittik ekmek almak için. sakız da aldı kendine... eve döndük. hemen ekmeğin birini alıp kuru kuru yemeye başladı. ilk günden beri boş boş kuru ekmeğe bayılır zaten.. gerçi bu ekmek sıcak sıcak süper gidiyor.
TV de dondurduğumuz İA filmi kaldığı yerden başlattık. seyrederken biberonu da sütle doldurdum. uyumaya başladı. Annesinin geliş saati uyandı. Unutmadan eklemem gereken birşey var. bugün dışarda ayakkabılarının yan dışına basarak yürüdü bir süre oyun olsun diye...
dediğim dedik konusunda çığır açtı artık. herşey olun istediği gibi olsun, herşeyi o yapsın istiyor. misal; BİM'de aldığı bonibonları kasaya koymuştum. onu aldı, sepete koydu. tekrar aldı. kasaya tekrar koydu. gece babanne çorbası istedi. küçük tavada yapılmadı diye zırladı durdu. küçük tavaya koydurdu. ordan da küçük tabağa konmadı diye arıza çıkardı. annesi kızınca çorbayı içmeden arka odaya kaçtı. herşey ama herşey onun istediği gibi olmalı. ayrıca işten kaçmıyor, işe koşuyor. banyodan çıkışta giyinmedi. çıplak geziyor. zor zahmet giydirdik. ayrıca kaç zamandır yazmıyorum ama artık yazmak farz oldu. her banyoya girdiğinde ayak parmaklarının arasını yıkıyor. bu da alışkanlık haline geldi. yatmadan önce gene soyunmaya niyetlendi. annesi giydirdi diye ağlaya ağlaya yanıma geldi. İA filmi açtım. seyrederken uyudu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder