sabah pek sıkıntı olmadan uyandı. akşam alışverşi dışında bütün gün evdeydik. bütün oyuncaklarını salona saçtı. onlarla oynadı. beraber saklambaç oynadık. resim çizdi.
bu gördüğünüz, "dikgugağı" resmi... yani gökkuşağı... biri anne dikgugağı diğeri bebek dikgugağı... renkleri de tutturmuş piçkurusu...
akşam üzeri beraber alışverişe gittik. pepee süt aldı kendine... zaten alışverişe gitme sebebimiz de kendisi.. muuya istedi. yarım saat uğraştık ne olduğunu anlamak için... hazır çorbaymış... gittik aldık. dönüşte ayağında terliklerle eve girdi. çıkar trliklerini deyince de salonun ortasına fırlattı. terliklerini kapıya götürmesini emrettim. bozuldu, kızdı, üzüldü ve arka odaya ablasının yanına kaçtı. bir saat kadar sonra olayı unutup gene salona geldi. gelir gelmez gene terlikleri kapıya götürmesini söyledim. gene hemen arka odaya koştu. suratındaki ifade görülmeye değerdi. ayrıca akşam banyoya da girdi. keyfi yerindeydi. uzun süre banyoda oyalandı. kendi kendini yıkadı. sırtına su dökmeye çalışması çok komik. eli henüz oraya erişmiyor. tarif edemeyeceğim ama gülmekten öldüm. haa.. unutmadan; saklambaç oynarken saklı olduğu yerde kahkaha atıyor ve yerini belli ediyor. bir de önceden çıkıp ebelemeyi akıl edemiyor. ama seni gördüm dedikten sonra koşup ebelemeye çalışması muhteşem... öyle bir hırsla koşuyor ki... "a-aa, men a-aa men" diye diye... bu kelimeyi son bir aydır ne kadar sık kullandığını yazmamıştım sanırım... çizgifilmlerden öğrendiği bi kelime... "hayır, ben" anlamında...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder