sabah gene problemli uyandı. süt verip TV açtım. sakinleşti. kahvaltı ettiremedim. bol bol süt içti. sanırım sıcak hava iştahını kapıyor. öğlden sonra bisikletle dışarı çıktık. dün söz verdiğim gibi oyuncakçıya gittik nemo almak için. aldık. bir tane de baloncuk suyu aldık. ele geldik. yolda farkettim ki sağı solu iyice unutmuş. tekrar öğrettim. eve gelince ikimiz de yattık uyuduk. akşam uyandığında annesini istemedi. ayakkabılarını verip kapıyı gösterip git demiş. unutmamalıyım yazmalıyım dediğim bir sürü şey var.. aklıma gelenleri yazayım. büyük demiyor. büyk diyor. müzik çıkınca dans ediyor. ama göbek atma tarzı gibi değil, bale gibi...
küçük oyuncaklarla sürekli oyunlar kuruyor. her dışarı çıkışımızda kendiiçin guga, benim için mavi çekecek gtiriyor. mutlaka kullanıyor. kullandırıyor.
biraz önce "baba bitti" dedi. neden bahsediyor diye baktım. benim uslu kızım, TV deki çizgifilmin bittiğini söylüyormuş, zira bu çizgifilm bitince kanal değiştirelim demiştim. hiç hile hurda yapmadan bittiğini haber veriyor. hakikaten de çok uyumlu... gündüz de dışardayken, neydi ya.. aklıma gelmiyor ama çok şaşırmış ve takdir etmiştim.
gene unuttuğumuz, ağaçlar olayı var. birkaç haftadır her dışarı çıkışımızda ve heykele doğru gidişimizde yeni dikilen küçük ağaçları bebek ağaç olarak nitelendirmesi.. büyük ağaçları ise, anne ağaç, baba ağaç, abi ağaç, aba ağaç olarak tasnif etmesi.. bugün de yaptı. hatta kendisini ayrı kategorize ederek bir de ayhe ağaç gösterdi.
sonradan aklıma geldi. ayşe bugün hem at hem de koyun gördü. bir tane de kuzu.. hatta oğlak bile... kuzu serbestçe koşturuyordu. hatta ayşenin yanına bile geldi. otlayan koyunlara ayşe mee ham ham falan gibi şeyler dedi.
bir de bugüne ait olmayan ama geçtiğimiz birkaç hafta boyunca sürekli yaptığı fakat benim yazmayı unuttuğum birşey var. oyuncak fincanlarına biraz süt bolca su koyup kendince guga hüt yapıyor, ve bunu içiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder