Bayram gezmesinde ve evde Hümaya çok meyletti. "muya" diyor ona.. hep yanında olsun istiyor. Geçen bayram öğrettiğimiz el öpmeyi unutmuş. yaptıramadık. en fazla, yanağını öptürdü. yanak öptü. o kadar.
akşam üzeri lunaparka gittik. ahtapot benzeri crazy buster mıdır nedir bi zımbırtı vardı. ona öyle dehşetle baktı ki, şaşırdım. bağırıp çağırdı, yanına bile yaklaşmadı. zaten bindirecek değildik. istediği şeylere bindirdik. istemediği şeylere şiddetle itiraz etti.
bursaya dönerken bavulu ayşe taşıdı. kimseye taşıtmadı.
Yolculuğun bir kısmında benim kucağımdaydı, bir kısmında ise annesinin... otobüsün koltuk TV sinde hint yapımı köpekli animasyon seyretti. Bozüyükte molada "et" istedi. hindi tandır yedi. hatta otobüse yetişemedik. otobüste yedi. Gece eve geldiğimizde uyumuştu. uyandırmadan yatırdık.
Ertesi gün Burgaza, babannesine gittik. dedesiyle babannesiyle arası çok iyi.. deniz kıyısında dolaşırken, tüy buldu. hemen bana gelip "gemi" dedi. strafor bulup gemi yaptık. denize koyduk. yengemin evinde plastik oyuncak askerler vardı. onlarla oyun kurdu. hepsini oyuncak gemiye bindirdi. bulursam alacam onlardan... gerçi bizim çocukluğumuzun oyuncakları.. hala var mıdır acaba...
Uzun zamandır yaptığı ama yazmayı unuttuğum birşeyi aklıma gelmişken yazayım. işine gelmeyen birşeyi görmeyelim diye, veya kızgınlığından bazen de laf olsun diye, eliyle kafamızı çevirerek ona bakmamamızı sağlıyor.
günler sonra aklıma geldi dayısının köpeği.. adı fındık. o kadar hareketli ve sırnaşık bir hayvan ki, hayvanlara bayılan kızım bile ürktü. yok, korkmadı, ama hayvanın durmaksızın hareketli olmasını yadırgadı ve çekindi. kızımın ayağını yaladı. kızım da kendi ayağını yalayarak bize olanı anlattı. bir de eteğinin altına girmiş galiba... gösterip duruyor. yani araları pek iyi olmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder