ardından simit vs. almaya fırına gittik beraber. dün benle çıkamamıştı ve bunu büyük sorun etmişti ya, onu telafi etmek adına beraber çıktık. yolda omuzuma aldım. dıgıdık dıgıdık giderken golden cinsi bi köper gördük. ayşeye sordum oynamak ister misin diye... onayladı. aşağı indirdim. daha önceleri de hayvanları hep severdi ama yaklaşmaya ve dokunmaya çekinirdi. bu sefer direk köpeğe daldı. hiç korkusu yok. her yerine elledi. ağzına bile... köpek ayşenin elindeki güvercin tüyünü yedi. fırına gittiğimizde yanan sıcak fırın çoktandır hep ilgisini çekiyor. yanına yaklaştık. pişmemiş giren simitlerin pişmiş olarak çıkışını seyretti. ben de anlattım. anladığı bakışlarından belliydi. eve dönerken "deh" diyerek gene omuza çıkmak istedi. kabul etmedim. bozuldu ama ses çıkarmadı. apartmanın ve evin kapısını anahtarla ona açtırdım. apartman merdivenlerinde sebebini anlamadığım bir şekilde ufaktan sıkıntı yarattı. nitekim eve varınca tam arızaya bağladı. niçin olduğunu anlayan beri gelsin... gönlünü yapmak için uğraşa uğraşa börek yedirebildik ancak... yağlı elleriyle saçlarına dokunduğu için de banyoya soktum. oyuncakları topaldı ve küvete girdi. sıkıntısızca saçını bile yıkadım. ama bornuzu giyerken viyaklamaya başladı. eliyle küveti gösteriyor. halbuki kendisi çıkmak isteyene kadar içerde kalmıştı. bir problem var ama ne olduğu anlaşılamıyor. bornozla koltuğa uzandı O.H.3 seyrediyor. ben bu satırları yazarken içerden deliler gibi ağlama sesleri gelmeye başladı. ne olduğunu gidip öğreneyim.
bir halt olduğu yok. bugün vara yoğa küstü, darıldı. 1 değil 2 değil... defalarca... çoğu zaman sebebi bile anlayamadık. birkaç kere ben olmaz falan dedim. onlara bozuldu. ama genelde sebebsiz ya da başka deyişle sebeb-i meçhul...
salonda ayağıma koyup salladım. uyudu. akşama doğru uyandı. biraz mızmızlandı. beni istemedi bu sefer de.. annesini istedi. bilgisayarda inanılmaz aile filmini açtım. filmdeki gugaya yemek yedirme sahnesi eşliğinde ayşeye de köfte yedirdim ya dakendi kendine yedi. filmdeki gugayı çok sevdi. seyretmeye başladı. sonra salona geldi. yerde bayılmış numarası yapıyor. edayı işveyi bir görseniz :) süper. yüz ifadesi, hareketler falan müthiş.. biz de o yatarken göbeğine pırt yaptık, gıdıkladık. sabah ki şamata gene başladı. sırtına yomuşu bindirip dıgıdık emekledi. benim ona yaptığımı o da yomuşa yapıyor. abisi "tavuklar firarda" yı açmış. baş karakterin adını sormuş abisi.. o da cincı benzeri bir cevap vermiş. şimdi de havhav la oynuyor. küçük olanı büyük olanın sırtına koyuyor. o şekilde gezdiriyor.
salonda kağıt kalem çıkardı. ama onlarla oyalanmak yerine bana kitap okutturdu. 10-15 tane kısa masal kitabı aldık. biri bittikten sonra diğerini okutmak istedi. ama yorulmuştum. okumamadım ikincisini. o da banyoda oyuncak olarak kullandığımız uçakları aldı ve içlerinde kalan suyu kafama damlatarak saçımı yıkamaya başladı. saçım sırıksıklam oldu. benle işi bittikten sonra annesine daldı. annesi yeni yıkandığından izin vermedi. şirinlikle ikna etmeye çalışıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder