Sabah ben gittiğimde uyuyordu. öğleden sonra geldim. neşeyle kapıda karşıladı. son günlerde her gördüğünü istiyor. bugün birşey istemedi ama aklıma gelmişken yazayım. pembe pony çanta, pembe matara, boya kalemi ve daha bir çok şey... hep beraber yaprak ciğer yemeye gittik. seneler önce gittiğimizde 1 poriyon ciğer, soğan ve sirkeye ekmek bandırıp yiyen ayşe gitmiş, yerine iştahsız ayşe gelmiş maalesef... 3-5 parça yedi. doydu. bu iştahsızlığının yaz mevsimiyle sınırlı olmasını umuyorum. yemekten sonra ankaralılar yola çıktılar. ayşe, geçen seneki taytını efranın kıçında görünce ağlayıp zırlamaya başladı götürüyor diye... nerden de gördü ve tanıdı. halbuki taytı taa geçen sene vermiş annesi... eve gelince ayağıma koydum salladım. hemen uyudu. akşam üzeri ağlayarak uyandı. hemen minika ve süt... sustu.
Söylemem gerek ki; artık aşağı yukarı herşeyi söylüyor. ufaktan cümleler kuruyor. zor anlaşılıyor ama olsun. mesela; mustafaya huttata, melahata melak diyor. "S" harfi hala yok. efra da diyemiyor. onun yerine miyay diyor.
Akşam acıkmıştı. bulgur pilavı ve ayran yedi. biraz sonra, elinde şeftaliyle geldi ve "baba, kabuk" dedi. 2 tane şeftalinin kabuklarını yedi. akşam yemeği içim kokoreç almıştım. annesinin acılı kokoreçine dadandı. acılı yiyemezsin deyince, ayranı gösterip yiyebileceğini anlatıyor. yedi acılı kokoreçi... her lokmanın ardına bir yudum da ayran...
fırına, "kek sepet" dedi. biz gülüp birbirimize anlatınca, adını öğrendi. "kek fıyın" demeye başladı. bir de esralar narlı soda almış. ona "çilek hoda" diyor ve pek seviyor. içip içip duruyor.
konuşmasına örnek vereyim. annesine, " anne, pembe baydak hu" diyor. geçen gün pembe bardaklardan biri boydan boya yarılmıştı. ne kadar çok üzüldü. türk filmi jest ve mimikleriyle üzülüyor :)
bir de; linea reklamı mevzusu var. "reklamda "haydi baba" sloganı var. o sloganı, bilerek yanlış söyleyip gülüyor. "anne baba" vurgu ve tonlama aynı ama... benle inatlaşıyor. şimdi de su ayrımı yaptı. hazır suyu reddetti. iyi değil demiş. çeşme suyu istiyor. kakasını yapacak. annesini de yanına istiyor. kabız falan olunca, canı yanıyor. o zaman birinin elini tutmasını istiyor. uzun zamandır bu huyu var. annesine "el tut" dedi. annesine sırtını dönmesini söyledi. annesinin sırtındaki benleri hemen sınıflandırdı. küçük ben ve anne ben...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder