29 Eylül 2014 Pazartesi

29 EYLÜL 2014 PAZARTESİ

Sabah uyandığında biraz mızmızlandı. Hatta her sabah yemeyi alışkanlık haline getirdiği mısır gevreğini bile yemedi. ben yedirdim. sadece 2 kaşık yedi. aşağı indik. Servis biraz gecikti. telefon kofrasının üzerine koydum. benden uzun olunca, babadan büyük oldum diye sevindi. öğlen gene ben aldım. süt alıp göbeğini kurcalayarak yatmıştı ki, babanneye götürdüm. akşam abisi almış. eve geldiğimde (gene) sehpanın altına saklanmıştı. annesi ayşenin gelmediğini(!) söyledi. ben de kapıyı açıp kapatıp babanneye ayşeyi almaya gitmişl gibi yaptım ama kanmadı. sehpanın altından çıkmadı. ben de odaya dönüp sevgiyle konuşmaya başladım. sehpanın üzerinde sarı bi çorap vardı. sarı rengi çok severim sarı benim rengim dedim. hemen sazan gibi atladı meenim diye... böylelikle ayşeyi bulmuş olduk. bayramlık pembe külotlu çorabını giymiş. çıkarmıyor. çıkarmasını söyledim. kabul etmedi. kızdım. hatta kulağını bile çektim. hayır diye diye annesi çıkardı. ağlayıp zırlıyor. koridora gidip hayır hayır diye zırladı durdu. hatta telfonda ablasına beni şikayet bile tti. "men baba küs" diyor. bir süre küs kaldıktan sonra ayşenin videolarını seyretmeye başlayınca küslüğünü unuttu. kucağıma geldi. sonra zebra boyama, barbi giydirme falan derken problem ortadan kalktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...