28 Eylül 2014 Pazar

28 EYLÜL 2014 PAZAR

Sabah salona yanına geldi. fil boyama, zürafa boyama, zebra boyama yaptı bilgisayarda.. barbi giydirdi. bulduğum site ayşe için çok uygun... şokellalı ekmek yedi. lego kuşumu (hala sağlam) gene benim yanıma getirdi. haftalardır benden uzaklaşmasına izin vermiyor. hep yanımda... ayrıca aktarmam gereken birşey daha var. "zebra boyama" istediğinde, bu lafı söylediğinde anlamam diye düşünerek, oyuncak sepetinden zebrayı çıkarıp öyle zebra boyama dedi anlayayım diye... tedbirli kız... kendi kendine oynarken cam müzesindeki süs bakır çay tamıyla oynamaya başladı. bir kaç gündür bunlarla oynuyor. oyuncak hayvanlarını sehpaya dizdi. önlerine de fincanları koyup çay ikram etti onlara..

dünden beri banyo diye tuturmuştu. annesi hava soğuk diye erteliyordu. bu sabah yıkandı. tabi annesi her yıkarken yaptığı gibi gene ağlata ağlata yıkadı. çocuğun hassasiyetlerine dikkat etmiyor ki, kendi önceliklerinden başka hiçbirşeyin önemi yok onun için... çıkışta sakinleştirmek gene bana düştü. ben yıkayacakmışım bundan sonra... öyle diyor. kurulayıp ayaklarını ısırmaya başladım oyun olsun diye... ayaklarını saklayıp "ayak hok" diyor. ayakkabı giysin diye, annesine ayakkabı giydirme. ayaklarını ısırcam dedim. gaza gelip ayakkabı giydi. şu anda annesi saçlarını örüyor. geçen gün unutmuştum. aklıma gelmişken yazayım. geçen gün, küçük lastik tokaları ayıkladı. dakikalarca uğraşmış pembeleri ayırmak için...

öğleden sonra zırlamaya başladı. uykusu var. ayağımda salladım. koltukta yattı ama uyumadı. süt ve minika istemişti. eli de göbeğine gitmişti ama uyumadı. (uyurken eli göbeğinde hala) annesinin telefonu çalınca telefonu elinden almak için hamle edip rahat vermiyor. annesi kızım bir dakika, açayım verecem demesine rağmen sabır gösteremiyor. ben de yüksek sesle kızım bekle dedim. ağlayarak arka odaya kaçtı. annesi salona çağırdı yemek ydirmek için.. bana küstüğü için gelmedi. uzun süre arka odada kaldı. sonra çişini yapmak için geldi. ayakkabılarını çıkarmış. hemen ayaklarını ısırma numarasıyla arayı tekrar ısıttım. ayaklarını sakladı. sonra da ayakkabılarını tekrar giydi. ayakkabılı ayaklarını uzatıyor ısırayım diye.. ben ısıramayınca da gülüyor. unutmadan yazayım. ben onun ayaklarını ısırıyorum diye o da benim ayaklarımı ısırmaya niyetlendi. şimi kirli, yıkandıktan sonra ısır dedim.
ayşeyle aramı tekrar düzelttikten sonra, sırtıma bindi ama nasrettin hoca gibi ters olarak. biraz gezdirdim. sonra yorulup uyusun diye yatak odasından salona, salondan yatak odasına yarış ettik defalarca.. ama uyumak yerine arka odaya film seyretmeye gitti.



Oyuncak çiti verip bilet olduğunu söylüyor ve kendini turnike gibi yapıp biletle geçmemi sağlıyor. Bol bol fil boyama, zürafa boyama oynadık. Akşam saat 20 ye kadar uyutmadım. sonra yatırdım. kendi kendine uyudu. gece ilerleyen saatlerde uyanmış. annesi gece 01.30 a kadar uyumadığını söyledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...