sabah uyandığımda daha güneş doğmamıştı. Minikayı açtırdı. süt istedi. yatarak bir süre öyle kaldı. bıldırcın yumurtası pişirdim. yedi. ben kitap okurken bir kitap alıp yanıma geldi ve kucağıma oturdu. ona kitap okumamı istedi. getirdiği ablasının bi kitabıydı. ben de okumaya başladım ama okuduğumu beğenmedi.kitabı elimden alıp içinde barbi, havhav ve okula gitmek geçen bir hikaye anlatmaya başladı kitaba bakarak... aklı sıra okuyor. bir de bana iddia ediyor kitapta kendi okuduklarının yazdığını... sonra çocuk kitabı getirdi. onu okudum. sürekli kitabın konusuyla ilgili yorumlar yapıyor. ikimiz beraber annesinin yanına gittik. uyuyor. üzerine atlayıp uyandırdık. abisi de geldi. hep beraber yatağa yattık. ayşe çeşitli oyunlar kurdu. hepimiz roller biçti. kendisi anne oldu. annesini kız yaptı. abisini abla... sonra küçük oyuncakları getirdi. her birimize ikişer tane verdi. verirken "gözleri bagat" diyor. bir sürü oyun.. bir sürü eğlence... çok hoş.. burunlarımıza basıp bip bip diyor. ben sabah masal kitabı okurken de (korna çalmayla ilgiliydi) burnuna basıp bip demiştim. neşeli neşeli kikirdeyip kahkaha atmıştı. abisinin odasında yatağa atlamaca oynadı. havuza atlar gibi atlıyor ve yatakta yüzme hareketleri yapıyor. takla atıyor. ben yardım ediyorum. istemiyor ama kendisi de tam takla atamıyor. fakat olduğunu iddia ediyor. ben takla atmasına yardım edince olmadı diyor. kahvaltıda biraz börek yedi. ben yatıp uyudum. uyurken, kendi kendine yoklama alıyormuş. haye beyya bottat... annesi kendi adını sormuş. seegi bottat, abinin, ablanın, babanın adını sormuş. hepimizin adını soyadını söylemiş. babannenin ve dedenin adını sormasını istemiş annesinden onların da adını soyadını söylemiş. sonra da bottat aylesi demiş.
sonra gelip beni uyandırdı. annesini şikayet ediyor. sehpayı dikip koltuğa yanaştırmış, orası ev olmuş. ikimizi oraya oturttu. sandalyeleri önümüze dizdi. annesi çarşıya giderken o da gitmek istedi ama uykusu var. annesi kucak istermiş sen diyor. hayır ben büyüdüm diyor. yanına kuzu oyuncağını koydu. "bak, bu küçük ama ben büyüğüm. o daha büyümedi." deyip annesini ikna etmeye çalışıyor. evde kalmaya ikna ettik ama bu sefer de süt istemeye başladı. uyuyacak ama biraz önce balık yemiş. süt vermedik. biberona sarı gazoz koyduk. öyle uyudu.
birkaç saat sonra uyandı. annesiyle saklambaç oynadı. bir süre sonra annesi "bu son" deyip oyunu bırakınca ona küstü. ben de biraz oynadım. saklambaç oynarken bulunmadan sobelemeye bir türlü ikna edemedik. illa bulunduktan sonra koşup sobelemeye çalışıyor. bunu öğretmemiz zaman alacak. TV de seksenler dizisini seyredrken başkomiserin karısı rolündeki kadını özleme benzetti. hakkaten biraz andırıyor.
gece teyzeme ziyarete gittik. ayşe orada satranç taşlarıyla oynadı. bir siyah bir beyaz olarak diziyor. ve kendince oynuyor. ancak zehra emekleyerek geliyor ve bütün taşları saçıp savuruyor. 10 aylık bebeğin oyunu bu kadar. ayşe bozuldu ve ağlamaklı oldu biraz... zehrayı kucağıma aldığım zaman o da kucağıma gelip oturuyor. kıskandı biraz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder