4 Ağustos 2013 Pazar

05 AĞUSTOS 2013 PAZARTESİ

gece uykusunda ağlamaya başlayınca annesi de susturamayınca ben yanına gittim. yatağa yattım. O da koluma yattı. öğle uyuduk sabaha kadar..Sabah 8 gibi uyandı ve daha önce hiç yapmadığı birşeyi yaptı. annesinin işe gitmesini istemedi. Bacaklarına sarıldı. Ağladı. Mızmızlandı. Giderken annesine ne el salladı ne de kendini öptürdü. benim kucağımda kafasını omuzuma gömdü. Annesi gittikten sonra kahvaltı ettirmek istedim ama iki lokma sarelleli ekmek yedi. başka birşey yemedi. süt te bitmiş. Çok az vardı. onu içti. Biberonuna su koyduk. onu içiyor. TV seyrediyor. biraz sonra kendi kendine ekmeğe sarelle sürüp yemeye niyetlendi. Tabi tam beceremiyor, ben müdahale edince de küsüp ağlamaya başladı. yemekten de vazgeçti.
Kah yatıyor, kah geziniyor. Arada ekmeğe sarelle sürüp yiyor. Balkonda yetiştirdiğimiz domateslerden üçü daha olmuştu. Onları da yedi. Oyuncak porselen çay takımlarını çıkardı. su doldurup doldurup bana içiriyor.
bir ara ayağımda sallanmak istedi ama salladım uyumadı. TV seyrediyor. Arabasına biniyor. Doğru dürüst karnını doyurmadığı için öğlene doğru dolaba gidip yumurta istedi. tavanın tamamını sidi süpürdü. Uyumayı hala reddediyor. Bir de bugün defalarca çişini yaptı. Şu anda daha önce hiç yapmadığı canbazlıklar yapmakta... Annesi geldi öğlenleyin.. onun kucağında... Annesiyle birlikte ablasını uyandırmaya gittiler. Aba aba diye sesi geliyor.. annesi gittikten sonra yatağa kendi kendine yatmış. ben de hıyarlık edip ayağımda sallayayım dedim. Kızdı. Yastığı ile battaniyesiyle bebeğini yatırmıştı. Onları alıp geldim. bebeği uyandırdım diye sinirlendi. Götürdü salonun ortasına attı yastığını... neyse, ablası devraldı.. bana kızgın... uyumuş ama 1 saat kadar ancak... İşe gitmem gerekiyordu. Ablası kütüphane diye gitti. Annesi erken gelecekti. Gelmedi. Haticeye haber vermiş. ben de Ayşeyi onlara bıraktım. Akşam eve döndüğümde kapıda bekliyordu. dediklerine göre 1 saattir kapı açık ben bekliyormuş. Beni görür görmez yere çömelip eliyle kum alma hareketi yaptı hemen. Sevgi de iftar için alışveriş listesi tutuşturdu elime. Aldık oyuncakları parka gittik. Kamyonu almamak istedim ama bizimki hiç kabul eder mi? Kumu az olan parka gittik. O yüzden kumla fazla oynamadı. Hemen kaydıraklara yöneldi. Kaydırağın en tepesine kadar tırmanıyor. Sonra yüksek kaydıraktan kaymayıp aşağı inip küçük kaydıraktan kayıyor. Son birkaç aydır bunu huy edindi. salıncak boşalınca salıncağa bindi Bana yaklaşınca "çak" yapıyoruz. Hadi kızım markete gidelim deyince onayladı. salıncaktan indirdim. Hemen kaydırağı gösterdi. Son kez ona binecekmiş. Yüksek kaydırağın içinden yukarı tırmanmak istedi. Bu da alışkanlıklarından biri... Tabi tırmanamıyor. ben arkadan itliyorum. Böylelikle tepeye varıyor. tepeye varınca merdivenlerden aşağı inip gene küçük kaydıraktan kaydı. Bu sefer  tahtırevalliye oturdu. Hayır olmaz gidiyoruz dedim. İnat etti. İlla tahtırevalliyle de oynayacak. Aslında her parka gidişimizde bunu yapıyor. Her şeyle son bi jübile yapıyor. Ben de hayır demiş bulundum ve kararımdan vazgeçmedim. Kıyametler koptu. Bağırışlar çağırışlar... Ben gel markete gidiyoruz dedikçe diretiyor. Sinirinden yerden kum alıp bana atıyor.tahtırevanı kendi kendine kaldırmaya çalışıyor. İster gel, ister gelme ben gidiyorum deyip parkın köşesine saklandım. Hiç tahtırevandan kalkmayıp bağırmaya devam etti. Ayağını yerlere vura vura tepinerek bağırmaya devam ediyor. Aşağı yukarı 10 dakika böyle sürdü. En sonunda dayanamadı koşarak parktan çıktı. Beni göremeyince gözleri büyüdü. Saklandığım yerden çıktım. Hemen kucağıma çıkmak istedi. Sinirinden ayağındaki terlikleri fırlattı Hala bağırıp ağlıyor. Markette bile devam etti. Sürpriz yumurta istedi aldım. Alışverişimizi ettik. Eve döndük. yemek masasında da arıza çıkardı.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

22 EKİM 2017 PAZAR

sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...