Sabah bizimki uyanıktan sonra salonda koltukta yatarak yemek yiyen efranın yanına yattı.
Fotoğraf
sonra ikisi e kalktı. beraber oynamaya başladılar. bizimki çişini biraz geç söyledi o yüzden.. ayşeye sahanda yumurta yaptı teyzesi... ayşeyle beraber efra da yedi. hatta efra daha çok yedi. bizimki çok az yedi. biraz sonra araba yüzünden çıngar çıktı. zaten bir tek araba kriz çıkarıyor. bizimki elindeki herşeyi efraya veriyor. nitekim balkondan domates kopartıp verdim ikisine de.. ayşe elindekini domatesi efraya vermeye çalışıyor ama iş arabaya gelince değişiyor... bir ara araba paylaşım kavgası sırasında evde karşılıklı çığlıklar yankılanıyordu. ama diğer zamanlarla birbirlerine sarılıyorlar. efra balkonda birikmiş suyla oynuyor, bizimki de... bizimki tırtıllı terliklerini efraya giydiriyor falan...
ben böyle yazzdı ya.. nazar değdirdim herhalde... tırtıllı terlik için kavga çıktı.. ayşeyle dışarı çıkacaktık. ona yordum önce ama sonra lazımlıklı koltuk için de kavga çıkınca.... aralar biraz limonileşiyor gibi... bizimkinin konuşma alıştırmaları devam ediyor.. oda, mimi gibi değişik sesler çıkarıyor... Elektrik parası ödemeye Ayşeyle efrayı kucağıma alıp gittim. Algida dondurma istedi bizimki.. geçen günkü inadından dondurma yememesi olayını hatırlattım. yüzü değişti. istemek konusunda ısrar etmedi. işaret parmağını ağzına sokup malum şeyi istedi. "Anlamıyorum, su de" dedim. "Öf" dedi. Bir de bugün teyzesi, Ayşeye konuşma öğretmeye çalışırken bizimki hiç istifini bozmuyordu. Teyzesi de şikayet etti. "Ama Ayşe sen hiç gülmüyorsun" diye...
öğleden sonra uyudu. uyanıktan sonra o kadar çok şey oldu, o kadar çok şeyi yazmam lazım diye aklımdan geçirdim ki, büyük çoğunluğu aklımdan çıkıp gitti bile. Aklımda kaldığı kadarıyla kaba hatlarıyla özetleyeyim. öncelikle Ayşenin efraya karşı cicim günleri bitti. artık eşyalarını oyuncaklarını vermek istemiyor. aralarında hep bir itişme, bağrışma var artık.. Bizimki sayı sayarken 1 i ve 2 yi anlaşılır şekilde telaffuz ediyor. zaten birşeyleri sayma konusunda çok hevesli... pepeeden kaynaklanıyor herhalde... öğleden sonra hayvanat bahçesine ve botanik parka gittik. bizimki hayvanları seviyor ama uzaktan.. yanlarına yaklaşmıyor nedense... zaten hayvanat bahçesi gezisini burnumuzdan getirdi. bebek arabasına bineceğine sürecekmiş... tüm bahçeyi öyle gezdik. Bağırış, çağırış, huysuzluk gırla... Botanik parka giderken o yüzden arabasını almadık. Bisiklet kiraladık. ama binemedik. o da binemedi.. küçük bi bisiklete biraz bindi.. çimlerde koştu. yuvarlandı. Akşam üzeride kayhana pideli köfte yemeye gittik. Yarım porsiyonu afiyetle mideye indirdi. Ardından setbaşından dondurma aldık.. dondurma yanlardan akıp eline bulaşınca bana veriyor. yanları yalıyoruz tekrar ayşeye veriyoruz. gece evde huysuz, uyurken huysuz, huysuzluk ve mızmızlık son günlerde vaka-ı adiyeden oldu. otomobilden ne kendi iniyor ne de benden başkasının indirmesine izin veriyor. illaki ben.. bu bayağıdır böyle... bir de genellikle sadece benim kucağıma gelirdi. bugün bir istisna yaptı ve annesini istedi Botanik parkta.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
22 EKİM 2017 PAZAR
sabah gene enselendi. Koltuğun arkasından kafasını çıkardığı an gözgöze geldik. Kahvaltı için dünden yapılmış akıtmalara nutella sürüp verd...
-
Bugün bir sürü şey oldu. (Gene) gecikerek yazdığım için birçok şeyi yazamayacağım. bütün gün evdeydik. geceki kulak ağrısından eser yok....
-
sabah kar yağıyordu. ayşeyi uyandırmaya gittim. uyansın diye uğraştım ama uyanmadı. camdan dışarı bakarsa çok sevineceği bir sürpriz olduğun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder